TRAGEDYA III VE O ADAM
‘belki de düşünebiliriz düş-ünce’
Tragedya III Perde VI: _büyük harflerle başladı her şey_ ‘şey’in anlamına uzanan bir ‘hiç’ sadakatiyle gözlerime mor halkaları bağladım ışığa inat uyanmanın esrarını retinaya ters düşen düşler çekiyor yabancılaşmanın verdiği acıyı ve ağlarken bir anda gülümsemenin şizofrenik haz durumları kokain bir sabah ardından menekşe damlıyor ayaklarıma balkonda hayatın merkezine doğru kaçışlar ve senaryoları omzundan sürünerek gözlerine değiyorum sanki bordo bereli bir gerilla çünkü dokuz milimetrelik magnum çünkü şiddetli çarpışmalarının en aciz kıyımını işaret parmağında yaşıyorum _gözlerim çölleşiyor yokluğunda_ damlanın merkezinden yarattığı dairesel dalgaların haysiyetli balık kolonisiyle savaşlarını memory ey balık! unutamayacağın bir şey olmalı tabi uçmayı özleyebilirsin deniz kenarında kalleşce olta atmayı ya da sevişmeyi solucanlarla işte bir şey olmalı ki oksijeni bir şelalenin ağzından tatmalısın mutluluğu ve kini solungaç solunumuyla yaşayan kadınlar bu şehri terk etti ve pullarına değen kılçıklı hayallerini! büyük harflerle başladı her şey ama küçük harfleri arayan bir şair var etrafta kimse yokken oturduğu bankta mesela giderken unuttuğu tek şey gözleridir bebeğidir küçülen birini görür yanında ellerini tuza bulamış _ne kadar da sevgilime benziyorum eğilirken denize- rüzgar yakasından asılan bir çocuk ve boşluğuna yalnızlığını çekiştren ve ne kadar da çok benziyorum köpüklere …. ‘boyuna uzaklaşır şair bıraktığı yerden yerlere saçılmış gök ve deniz kırıntılarını yer cebinden düşen martılar’ perde VII: _O ADAM_ paranoya düşleri vardı içinde katran kurusu bir adam nasıl ağaçlaşır gökyüzüne karşı ve su nasıl boyanır eriyen bir yüz kıvamında madam moralya mor bir tasın içinde kırılgan hiç gitmediğim bir gün için dönüyorum:gündönümü parçalanacak ellerinde guliver! ellerinin yazında bir kar vurumu vurulan bir kağnı paradoks çırpınan bir adam yel değdi yüzüne bir daha görünmedi o adam UTKU KAYGUSUZ |