DİYARBAKIR ÖLÜLERİ
I
dün gece muştularla yağıyordu havalandırmaya ilk karı martın dün gece yüreğimizde bıçaktı ölüm haberleri diyarbakır’ın asıldı ellerimiz ayasından kasap çengeli mi parmaklıklar daha kaç fırtınayla çarpışacak bu erkek dökümü alınlar II incedir bileklerimiz yaşamak ağrısıdır boynumuzdaki atılırız her çığlığa süngü de öyle bir keskin ki aynı saldırma değil mi göğsümüzde gizlimizi arayan döküp benzini esmer tenimize yangınları kundaklayan yanıp kavrulan bir ülkeydi anladım ortasında o ateşin nasıl unuturum gözlerinizi karaydı arasında uzun kirpiklerin belki hiç sayamayacaksınız sevgilinin saçına kaç ak karıştı gene de söyleyeceksiniz: yürü sevgilim ne de güzel yakıştı elli dokuz gün mü aç kaldınız vay benim kardeşlerim altınız öldü demek artık kaşık tutmaz bu ellerim III içimde bir ülke ağlar oturmuş sınırlarına saçını tarar bir çam devrilir hüznüme dalından bir kuş kalkar kuşun kanadına mı konar sabah yoklar demirörgüleri açamam ki sımsıkı gözlerim içinde diyarbakır ölüleri kimbilir ne güzeldir dinlemek dillerinde direnç türküleri basıp doğrulacak elbet kendi küllerine diyarbakır ölüleri |