Seviyorlar herkesle dövüşüp barışmayı, Pinokyo burnu ile her işe karışmayı, Marifetten sayarlar devlerle yarışmayı, Edebiyat yolunu zor alıyor cüceler.
Hayali ustalığın peşi sıra koşarken, Burunları uzayıp Kaf Dağı’nı aşarken, Çıraklıktan aşağı çömezliğe düşerken, Mürekkepsiz kaleme sarılıyor cüceler.
Sapla saman karışır unuturlar doğruyu, Dostuna kuyu kazmak onların ortak huyu. Önlerine çıkınca kazdıkları kör kuyu, Firar edip yolları yarılıyor cüceler.
Kalemle yenemezse katmerli iftirayla, Yalanları art arda diziyorlar sırayla. Entrika yarışında koşup açık arayla, Sahtekârlık tahtına kuruluyor cüceler.
/Duygusuyla yazarken gönülleri eceler, Yalanların altında ezilecek cüceler./
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Cüceler şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Cüceler şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Bu cüceler hep var ki etrafımızda... Canları cehenneme! Ve bakarsın bir gün kendi kazdıkları çukura düşerler... Düşüyorlar da günü gelince, vesselam....
Yildiz'im yuregini yipratmaya ö ezdırmeye degmez , kendini cuce olmaya adamis bir insana dogru egilmeye ise hic degmez . Daima ileri hep ileriye dogru bakmak lazim , isimiz bu bizim . Soyle bir bak; o cuce dediklerin demek ki bir seylerden ezik ve buzukler ki o kadar kuculmusler , koca daglari yel almaz , ruzgar varsin istedigi yerden savursun . Birde su var ki , siir yazar yazmaz o baskada , bir insan cok guzel şiir yazar ama yureginde şuur şairlik adına davraniş yok . Onemlisi bu değil mi ? Bu yolda yeni olan bizlere ornek olma aşı yok ! Şiir cok güzel ve vuruşları onemli detaylarında gizliydi . Muhattabını elbette sen bilirsin . Dilerim her sey gönlünce olur . Ïsin daima rast gelsin. Yuregimde /bendesin ...
Yazıldığına göre vardır bir sebebi; o sebep kaleme mahsus, merakı bize düşmez. Okur olarak bizlere düşen, şiirin özüne varmak ve o tadı almaktır; kendimize de pay çıkararak.
/Duygusuyla yazarken gönülleri eceler, Yalanların altında ezilecek cüceler./ Üstadem fena kızmış bilirim boş yere kızmaz ama değer mi ben can bacım. Sen ağırlığınca altın ken cücelere takmak ne ola ki...Selam ile
Okurken keyif aldım tabiî ki kendimden iyi ki ben o sıfata kendimden emin olarak dâhil değilim diye… Hiç üstüme alınmadan gülümsedim düşündüm okudum ve okudum… hayat yolunda daima karşılaştığım yüzdesi giderek çoğalan ve çoğal mayada devam edenler…
Harikasın ablacığım kalem söylemek istediğini ustaca dile getirmiş ...hedef tam da on ikiden….
Büyük balık küçük balığı yutar Her bölgeden kötü topçu şut atar Canına susayan horoz çok öter Yerli yersiz ötme, azma ey oğul
Çok konuşan asla ciddi alınmaz Neyin nesi, kimin fesi bilinmez Taş yemekle yara alıp ölünmez Yesen de acı söz, kızma ey oğul
Mevlana ölçüdür, Yunus rehberin Taş yerinde ağır terk etme yerin Bin söz söyleyene bir sükut derin Edebi, adabı bozma ey oğul
Şarjörü dolu tut namluya sürme Seriye takana karşılık verme Tükenir mermisi, nefsini yorma Şiir ile mezar kazma ey oğul
Hızlı giden atta tükenir yakıt Yüreğine ilk ders sükutu okut Sözün gümüşünden evladır sükut Süslü mısraları düzme ey oğul
Kaplumbağa olsan tazıyla yarış Boş konuşma sözün azıyla yarış Dost gönlünü kazan nazıyla yarış Kırmak için şiir yazma ey oğul
Hedefe okunu germek kolaydır Her söze bir cevap vermek kolaydır Yaradılan kulu yermek kolaydır Yaradanı düşün üzme ey oğul
ayhan çoban kırşehir
nasihatler kişinin öz nefsinedir
ablam muhatabını bilmiyorum öğrenmek de istemiyorum ben de zaman zaman bu hiciv belasından muzdarip oldum bir zaman hicvi bir silah olarak görürdüm zalime, hırsıza, soysuza karşı burada gördüm ki 2, 3, tekil şahıslar daha çok hedef tahtasına konuyor böyle olunca da ne yazık canlar yakılıyor. ben şunu anladım böyle durumda en güzel cevap muhatabına cevap vermemektir vesselam o vakit muhatabın daha bir celallenir bunu anladım. şiir olarak ve mana olarak fevkalade katkı babında kabul buyurunuz efendim
Ayhan kardeşim güzel şiirinle eşliğin için teşekkür ederim öncelikle. Daha önce de belirttim ben hiciv okuduğumda pek kime neye diye merak etmem şiire bakarım nasıl anlatıldığına bakarım. Bu yüzden kırılanlar da oldu taraf tuttuğumu düşünüp ama gerçek buydu hala öyle okurum.Haklısın ama yine cevap vermemeyi seçmeliydim susmayı bu defa olmadı, Rabbim gönlü cücelerden korusun hepimizi.Saygılarımla.
Şiirde yazılanları zaman zaman ben de yaşadım. Birini tanırım. Şiir yazar ama ilkönce çiklet fabrikalarına gönderir. Kandisi trilyoner. Ancak elli manisine elli lira verir fabrika... Bu kişi tabi ki, hece yazar. Ancak hiçbir dörtlüğünde durak, kafiye, hece sayısı uyumu ve şiirsellik bulamazsınız. Yani hece yazar ama yazdığı hece değil. Bunları kitap yapar tabi ki. Kitapta dikkat ettiği iki nokta var. 1-Kitap 800/1000 sayfa olmalıdır. 2-Kitabı masaya dikine koyduğunuzda yıkılmadan durmalıdır. Böyle bir şairlik anlayışı, böyle hece anlaşıyışı en değerli gönül hazinemiz olan hece şiirlerini sabote etmek değil midir? Bu tür kitap ehli şaircikler yüzünden gerçek şairlerin kitapları da okunmaz oldu. Özetle; Zamanımızda zengin adam şair olabiliyor. Peş peşe kitaplar yapıyor. ''Şeyh uçmaz ama müritleri uçurur'' sözüne uygun olarak yalakaları başına toplanıp dünyanın en iyi, en yetenekli, en üstün şairi olarak ilan ediyorlar. Diğer tarafta konuya vakıf, edebiyatı hakkıyla bilen ve değerli eserler üreten gerçek şairlerimiz hiç bir edebi değeri olmayan kitap çöplüğünde kaybolup gitmekteler. Şiir günümüzde bir ticaret malıdır. Bu ticareti paralı yapamayanlar al gülüm, ver gülüm misali ödünç yorumlar, ödünç puanlar, ödünç övgülerle sürdürmekteler. Münkün olsaydı bir gün Türkiye nüfusunun tamamını bir alanda toplayıp onlara sormak isterdim. --Kardeşim. Şair olmaya mecbur musunuz!!! Yazmazsanız kaç yıl hapis yatacaksınız?.. Edebi ve kültürel sahneler fantazi, eğlence, gurur tatmini, yapay yücelikler için kullanılır mı? Kültürümüzü yok etmek isteyen yabacı güçler zaten gereken çabayı fazlasıyla göstermekteler. Onlara yardımcı olmaktan ne gibi bir yarar sağlayacaksınız..! Özellikle hece şiirleri EDEBİ MÜHENDİSLİK SANATIDIR. Ömürlük şiir tahsili gerektirir. Bilgi, beceri ve donanım gerektirir. Dilinin ilmini hatmetmeyi gerektirir. ''Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete...'' Şiiriniz önemli noktaları resmetmiş. Tebrikler Yıldız Hanım.
Değerli hocam ustam, Haklısınız değindiğiniz konularda ama henüz bu konularda fikir beyan etmek bana düşmez ben haddimi bilirim bunu bilirsiniz.Sahte alkışlarla, sahte övgülerle yükselenler acaba kendileri de inanıyor mu buna hep merak etmişimdir. Şiir yolumda verdiğiniz bilgilerle, öğütlerle yürümeye çalıştım. Bu güne kadar hiç bir ustanın söylediğine itiraz etmedim, yıllarını şiire vermiş edebiyatçılara saygısızlık etmedim biliyordum ki emek ve birikim gerekir ve tabi ki tecrübe özellikle hece şiiri için.Engeller oldu yılmadım, kıranlar oldu toparlandım, küstüm yalanlara oynanan oyunlara ama hep çalıştım, emek verdim.Sustukça üstüme geldiler ama vazgeçmeyeceğim şiirden, heceden.Yüreğimde duygu, kalemimde mürekkep olduğu sürece yazacağım.Yapmam gerekenin bu olduğuna inanıyorum ve hep dersiniz ya hece şiiri EDEBİ MÜHENDİSLİK SANATIDIR ömrümce bu sanatın öğrencisi olacağım.Teşekkür ederim hocam,saygılarımla.
Eğer bir kalem hiciv yazmaya niyet etmiş ya da mecbur kalmışsa; Hilmi Yazgı Beye ve bana göre " sabrın bittiği ve hak edene / muhatabına gerekli cevabın verilmesinin artık şart olduğu sınıra " dayanılmış demektir. Edebî tarihimizde yazılmış, günümüzde yazılmakta ve bundan sonraki dönemlerde de yazılmaya devam edecektir!
Doğrudur yanlıştır, sevimlidir sevimsizdir, hoşlanılandır hoşlanılmayandır duygularını,tepkilerini ve meramını kalemle, şiirle anlatanların başvurduğu bu yol bana göre diğer başvurulacaklardan daha medeni ve zararsızdır.
Şairin haklılığı ya da haksızlığı, muhatabın hak edip etmediği elbette okuyucu tarafından tam olarak çok âdilce değerlendirilemez. Buna çok da gerek yok aslında. Ne var ki, bu tür hicivleri kendi düşünce iklimimize göre yönlendirip bundan kendi lehimize bazı paylar çıkarmaya çalışmak ve şairin amacını kendi haksız amaçlarımıza âlet etmek de çok doğru değil galiba.
Değerli hocam, kimseye karışmamaya özen gösteririm, kimseye bulaşmamaya da. İşim şiirdir kendimi bu yolda geliştirmektir amacım bizleri yani hececileri takip ettiğiniz için bunu siz de bilirsiniz.(Bu takipten inşallah yine yanlış anlayan olmaz bir çok defalar sizin uyarılarınızla düzeltmişimdir şiirimdeki anlatım hatalarını ve benim gibi birçok arkadaşım da bunu biliyorum, keşke herkes sizin gibi olsa şiir olsa işi, edebiyat olsa) Aslında hicivi sevmiyorum yazanları da hakaret olmadığı takdirde okurum ama kimedir neyedir sorgulamadan şiir yönüyle değerlendirerek ama bazen yazmak gerekiyor işte böyle.Susmak çözüm olmuyor bazılarına daha güçlü sanıyorlar kendilerini. Rabbim hepimizi karanlık cüce gönüllülerden korusun. Teşekkürler hocam, saygılarımla.
Şiir Kineye (yani imalı bir tarzla taşlamanın biraz kibarı.)...ben böyle şiir yazmayı her nedense çok severim......yazdımda/mı okkalı taşlamanın hasından başlarım........'Karslılar bu işi çok severler) Eee bir ara bizde Kars/a bağlıydık onlardan kalma olacak ....''Eleştirilmeyen ''Şairleri görüyorum iki satır bir araya getiremiyen şairçiklerin şiirinin altına ''Eserinizi kularım'' şairim yazan riyakar vede o Şairçiklerin sevyesindeki zevzekleri.....yazacaksak daha doğruya 'Eleştirenler yapıc/ıysa başım gözüm üstüne....Şimdi şiirinize gelince kime yazılmış/sa (isterse bana bile yazılsın ) başım gözüm östüne....şiiriniz güzel benden taktirli bir tam not üstüne sevgi saygım.
Hanımefendi sert uçlu kalemi kutusundan çıkartmışsınız yazmış mısınız saplamış mısınız orası belli değil. Şair diyor ki; ... Al eline bir değnek Tırman dağlara şöyle. Şehir farksız olsun tek Mukavvadan bir köyle.
Uzasan göğe ersen CÜCEsin şehirde sen. Bir dev olmak istersen Dağlarda şarkı söyle. ... Ben de diyorum ki; DAĞLARDA ŞARKI SÖYLE... DAĞLARDA ŞARKI SÖYLE... DAĞLARDA ŞARKI SÖYLE...
Hanımefendi çok güzel bie şiirdi bu taşlar değmedem geçmez de... değdiğine değer mi ?
Meyva veren ağacı taşlayan çok olur. Her söze aldırma, yaz yazabildiğin kadar. Anlayanlar anlamıştır belkide aynı hataya düşmezler.Kutlarım çok güzeldi sevgiler.
Çok doğru tespitler değerli dostum. Şiir yazmayı hiç bilmeyenler bile düzyazı şiir karışımı yazılarla ona buna sataşıyor, racon kesiyor maalesef. Hatta sıkılmadan olmayan şiirlerinde neden böcek yok diye kurula sataşan bile var:) Gruplaşıp yorumlaşmalar, filan kişiye yorum yazmayın diye aralarında mesajlaşmalar, yazana tehditler her dolap dönüyor maalesef. Kutlarım güzel dizeleri. Selam ve sevgimle.
Hay kalemine,yüreğine sağlık Yıldız Hanım....İslamın şartı beş....Haddini bilmek altı...Yükselemeyenler boy farkını azaltmak için yükseklerdekini aşağıya çekmeye çalışırlar...Nice cüce var kendini yüce sanan....Yücedekini hiçe sayan..Takdir,tebrik ve saygılarımı sunarım...
Yalanların altında ezilecek cüceler./
Bu finalden güzel yorum mu olur .tebriklerrrrrr