Tüt(sün)dÜTütsündü Mevsimin göğsünden Göz kırpan duldasında saklı yarası Halvet boşluğunda iç çekerken gökyüzü Hırçın öykünmelerde yırtınır etekleri Toynağında yapışan gamın sancısında çürütür Rahvana kalkan hislerin yelesi Çırpındı Lahika yalnızlığında zamanın yortusu Ahir zaman çengelinde asılı kalmış milat Geçmişin hezaren bahçesine gömülü kirpikleri Çitlerinde örülmüş ömrün Epridi Döşüne dökülen kara tahtadan Dirseğine dokunduğum hayat Adresi pullu- zarflı/ ağzı yapışmış İşaret parmağı ben zamirliydi mutluğun Kanatlarında taşındı martıların mavi Rıhtımına düşen sevda yağmurlarının Kazıldı Kaldırım taşlarına Ökçesinde yürüdüğümüz uzun boylu aşk Kını keskin kılıçtı karanlık dünlerin Gözlerimizde kuruldu şafağın mahkemesi Aydınlık günler yaktı meşalesini Damıtılmış gün/eşin dudaklarında Yazıldı Ön/sözü Kaburga kemiğinden doğan Havva’nın Kutsanmış /Aşk kitabının satır arası -Tütsündü- Dipnot geçen Âdem’in yüreği Mahşerinde Yanan yangının Ümmü AŞCI (ÜMA) |