UNUTMAgiderim… eteklerime taktığın tüm zilleri toplayarak… depremler olmalı bu kentte ve tonlarca yıkılmalı üstüme, sidik kokan tüm surları... söylenmemiş bir türkünün nakaratı kaldı dudaklarımda... ardına martı çığlıklarını katamadığım bir vapur, çekemediği halayın hayal kırıklığı alnında bir işçinin… ve baş ucundan yeni ayakkabıları çalınmış bir çocuğun bayram sabahı. ’ne olur sev beni’ nin duası avuçlarımda… yağmur yağıyorken şu dakika tomurcuk bir İstanbul sabahına, sonuna dek açmışım tüm pencereleri, uyku tutmayışları kaldı gözlerimin... ve artık hepten inancını yitirmiş ölüme koşar bir yürek... bundan böyle tümüyle bileylenmiş bir acının keskinliği gırtlağımda... ’olsun be, bu da geçer’in alaycı hüznü... ezikliği, duyulmayan iki sözcüğün... acının azrail kanatları kaldı düşlerime... gırtlağımdan girip kafatasımdan çıkacak bir kurşunun hesapsız kitapsız ve hiç yormadan can alışı... ölecekken bir miting meydanında yahut sınıfta, tahtanın başında, yani onurluca, utancı kaldı intiharlar düşlemenin ruhumda... noktalamayı unuttuğum cümleler gibi sevmelerim... üç nokta... acelesi olmayan genç kız rahatlığını bilmiyor saçıma düşen aklar... ne de gözlerimin altındaki çukurların haberi var bundan... unutma… ben giderken utançla yıkanmış çocuk gözlerimi… unutma… Şeyda Işık... ide damgalı şiirler |