Her dem kırılgan...Naz/m gibi nadir eşsiz cananım, Ekseninden bir göz bile açamam, İbrişime dizmek ola ki üslup/undan… Dizer iken ellerim her dem kırılgan, Şuh edana cefa çektirirken gözlerin, Her daim hütem/kar sana gözlerim, Şiirlere aruz, mihman sözlerin… Tuti gibi dillerin her dem kırılgan… Gizemli bakışların ilham ışığı, Itır kokar tenin, gül sarmaşığı, Bir sır, bin gizemdir yakar maşuk/u, Nazenin hallerin her dem kırılgan… Bin efsane yaşar düşen sevdana, Bade içmiş gibi kapılır rüzi/gârına, Tarumar edersin çıkmaz yarına, Yakıcı hallerin her dem kırılgan… Yüzü taze baharım, ıtr/i cananım Erişmez fecre, yalancı sabahındayım, Sevdana suhı sadık/ım doğmaktayım, Kara, kara hallerin her dem kırılgan… Hazana giriftar olan bağların, Zülfün tellerine umut bağlarım, Bülbülüm perişan zarı hallarım, Bağında güllerin her dem kırılgan… DUDU BAYRAM/ANKARA Küçük sözlük: Mihman: misafir, kalıcı. Nazm: yuvarlak çok nadide bulunan inci. Giriftar: tutulmuş yakalanmış İbrişim: ipek iplik Uslup: biçim, tarz, sitil. Hutemkar: gözetmek. Su/hı sadık: sabahın fecir vaktin de yalancı sabahtan sonra doğan güneş. Aruz: esas olarak hecelerin uzunluğu kısalığı temeline dayanan şiir ölçüsüdür. Fecir: tan vakti, gün ağarması. Tan kızıllığı. DUDU BAYRAM/ANKARA |