2
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
176
Okunma

Son haftalarda devletin yaptırdığı toki konutlarının birinde bir hafta misafir oldum. Oradaki insanların garibanlığı, oradaki insanların kimsesizliği çaresizliği bana ilham oldu. Küçücük şeylerden mutlu olan selam verirken bile utanan. Oldukları gibi halleri beni üzdü. Devletin bu insanlara tamamen dışlanmış muamelesi yapıp taaa ücra köşeye atması sayılı ulaşım aracı vermesi bir terk edilmişliğe sürüklemesi adil değil. Bu insanlara insanca ulaşım insanca yaşama hakkı sunmak her yönetmin görevi olmalı. Ve insanlar ibret almak istiyorsa oralara gidip görmeli. gerçekten çok mağdur insanlar var. Ve güneş aslında onlara hiç doğmuyor...
İnsanın maddi gücü olmayınca bedeninde ki güç de azalıyor. Umutta azalıyor...
Şehrin ücrasına salınan yüreklerde,
fısıltılı selamlarda ve mahcubiyetinde,
Günün tam orta yerinde sessizce,
Güneş onlara doğacak.
Bütün yalanlar yalandı, bütün şakalar şakaydı.
Ufuk dünden karaydı. Güneş ordan doğacak.
Ücra bir köşenin en derininde, uzakların bir yerinde.
Ve her sabah aynı yerinde güneş ordan doğacak.
Sabun kokan giysili kadının teninde,
Çatlamış ellerinde, umutsuz gözlerinde.
Her gün aynı yerinde güneş ordan doğacak.
Sıcacık yüreğinin üşüyen bedeninde,
Üstündeki yeleğin çiçeğinde,
Mutluluk her halinde güneş yüreğinden doğacak…
Yüzündeki çizgilerin manasında,
Titrek sesinin yankısında, ıssızlığın kıyısında
Gönlünün aynasında güneş ordan doğacak.
Karşı dağın uç kısmında, hiç doğmasa da aslında,
Hayatın gizlisinde saklısında güneş yine doğacak…
DUDU BAYRAM EYEOĞLU
20 09 2025
5.0
100% (3)