Keşkeler belkileri boğazlarken
bakışlarından süzülür yaprakların kıvılcımı
lodos saçlarında yarınların sisli hüznü sözcükler dolanır dilimde saklambaça uyanan ay gözlerini ovuşturur kırılgan bir sabah sonbahardı sarı bir yaprak okşarken yüzünü dudaklarımda konaklamıştı incir dudakların yüreğimden havalanan bir güvercin kalbinin kafesine bir çocuk resmi çizmişti çayın nefesi vururken yanaklarına yiten zamanlar yaslanırdı ciğerlerime zeytini iri bakışların işte o zamanlar yorgun körfeze yakamozu sermişti de ben toplamaya ürkerdim hayallerini ala çalan düşler birer birer asılırken benliğime aymaz şarap şişesinin dibinde uyur kalırdım çingene kızın karanfilinde tüketilirken meyhane şarkıları ’ben’lerin koynunda kendini anlatırken ben seni içerdim harfler senleşir sözcüklerin içimi ısıtırdı avuçlarımdan güneşi akıtır yıldızları savururken Everst’in zirvesindeki karları tutuştururdu firarlarım şimdi yokluğun oturuyor dağınık odamda suskun duvarlarda keşkelerim dönüyor boğazımı keskin giyotin okşarken çığlığa koşuyor sisli zamanın kokusu bağdaş kurmuşum hayatın heybesine yokluğunun mermisini sürmüşüm hiçliğin silahına tetikte parmağım tam karanlığın ortasında çekiyorum alnımdan süzülüyorsun ozzy şiir yorum : Seher 15.May.2012 |
yollarını gözlüyor,
sana hasret közlüyüm,
Bir tanıştık, pir tanıştık,