GÜL KOKULU YAR
Sessiz geçen günlerin çığlığını duymadan
Ne çok gülmüştüm ey hayat Sonumu bilmeden Acıların beni de bir gün Kuşatacağını hiç düşünmeden Şimdi bekle Beklediğinin beklentisi olan ölümü Ey gül kokulu yar Kederim değil korkusundan ölümün Kalan ömrümün sensiz olması Üzüyor beni Beynimde kaynayan yara ile Uyandım bir sabah senin hayalinle Yüzümdeki bakışları içinde Donakaldım manasız bir tebessüm ile Ayaklarım tutmuyordu bitkinlik içerisinde Kundaktaki eli kolu bağlı bebek gibi Ne kadar çaresiz kalmıştım Ey gül kokulu yar Sessiz gelen ölümün Gürültülü ayak seslerini Duyar gibiyim Bedenimdeki her hücre Bütün uzuvlarım bana el olmuş Bildiğim bütün lisanları Bütün cümleleri unutmuşum Hafızamda tek cümle kalmış Ey gül kokulu yar Ölümü ne kadar da düşünmüştüm Ne kadarda bakmıştım görmek için Anladım ki görebilmek için Beyninde bir ışık Göğsünde bir kalp olması lazım Ey gül kokulu yar Ey ceylan bakışlım nur yüzlü aşkım Anladım artık ölüm bana yar Ben ölüme yar olacağım Alnımdaki bir ışığın parlamasıdır Yüreğimdeki yansımalar Ey gül kokulu yar Ölüme aşık olmakta güzelmiş Tertemiz bir sevgi ile Ona dost olduğumu anladım Bambaşka bir şeymiş Tarif edilmez bir sevgi Ölmekle her şey değil Bir şey bitiyordu Ve bir şeyin bitmesiyle Gerçek yar ile olan hayatın başlıyordu Ey gül kokulu yar. |