Aşikar cümlelerimle adını/adının geçtiği tüm harf'lerimden çıkarıyorum...
Gittikce hüznümün yelken-siz deryasında boğulmaktayım ,
çıktığım ’Yâr’/ sızılı yolculuğumda a’sar-lar geçti... Kanıyor yüreğim. Sona eriyor ruhuma verdiğim mühlet, ve büyüyor gün-be-gün içimde’ki ’Sen’sizliğim... Bir gül kokusu gibi,bütün ömrün en güzel yalnızlık geceleri, Kaldı hecelerimde. Duyulmayan kelimeler kaldı kulağımda, Söylenmeyen sözler yüreğimde kaldı... Zamanın akmadığı o zamansız mekanlarda bir de sana ‘belâ’ demiştim , hâlâ değişen bir şey yok bak bende... Senden sonra yalnızlık kokan kaldırımlara düştü bedenim... Gözlerimde bir ışık huzmesi... Dilim LâL adına,alfabemden çıkardım adının olduğu tüm harf’leri... Tüm se(n)ssiz harf’ler yasak-landı mısaralarım’da... Unutulmazları yaşıyor gibi düşlerim... Hiç bir şiirimi anlamadığın gibi bunuda anlam’anı beklemiyorum. İşte yine susuyorum; siyah bir geceye dönüyor her anım, ve okuduğum her şiir kanatıyor yaralarımı... Son hecem bu... Son cümlelerini sarfediyor bedenim ölesiye... Alfabemdin sen... Sen olmadan yazamıyor ellerim tek bir hece... Söyleyemediğim gibi kalıyor adın kanamalı dudak- uçlarımda... Devrik cümleler anlatamaz şimdi’ki halimi kimselere, kalbimin kaldırımlarından koşa koşa, üzerime basa basa gittin sen.! Gidişinden sonra ayraçlara hapsettim adının geçtigi tüm suçsuz harfleri...! Yazmaya takati yok artık parmaklarımın, sadece mutsuz,ve bitap haldeyim... Şimdi aynalara baktığımda başka bir suret’le bakıyor , bakmaya doyamadığın gözler’im ,kirli sakallı yüzüme... Öfkem bütün arsızlığıyla dkiliyor her an karşıma, ölüm kadar se(n)ssiz çığlıklarım bastırıyor gecemin en mahrem’li an-larını... İzin vermiyor yüreğim ’Sen’ gibi çekip ardına bakmadan gitmelere, Yüzüm’ün çöküklüğü düşmüş tüm ’Sen’ varsın diye dolandığım şehirlere, kalabalık sokaklardan,köprülerden geçişim yasak... Yağmur bulutlarında aranıyor kirpiklerim, sen bilirsin ’Yâr’ nasıl bereketlidir Gözya(ğı)şlarım ... Tüm iyi niyet katliamlarının dışında tutuyorum seni Bilakis gözlerin ömrümün tek tetikçisidir... Sakın gözlerini benden alma...! Soluğum devrilmiş üstüme yıkılan şehirlere... Halka açık yerlerde adımlarım yasak.! Zemheriler tarafından idama mahkum edilmiş gölgem, sen bilrsin ’Yâr’ bilip ’Yâr-alayanım .! Ne soğuktur se(n)ssiz kalınca bakışları gözlerimin... Seni şiirle... Seni inatla... Seni sessizliklerle bekledim... Sigara dumanının karıştığı gecelerde. Altını üst-üne getirene dek kalabalıklar içinde yapayalnız seni aradım... İlk çayını ben içtim bu şehrin, ve son kilidini astım yüreğimin... Aşikar cümlelerimle adını/adının geçtiği tüm harf’lerimden çıkarıyorum... |