Özgürlük Tiyatrosunda Aşk"Gök görültüsü tadında yalnızlıklardan geçtim." Büyümekle alakası yok bunun. Yağmalanmamış neresi varsa yüreğimin, Sana uğramamış neresi varsa yani, Bir istimlak başlatıyor, Yüreğimi sızım sızım sızlatan karayel. Düşsel bir avuntuyla saklayıp seni, E’n halimle bulamıyorum acılarını. Tinsel bir baş kaldırı saçlarında oynaşan. Göğüs kafesime sığmayan. ve asla sığmayacak olan. Ezbere bir balıkçı sevdam. Hangi iklime denk gelsem, Hangi sevdaya su versem avuçlarımla, Yağmur kanar düşlerime. İzbe bir otel odası kenetlerken dişlerimi, Soğuktan titrerken doğduğum şehir, Paris diyorsun gözlerimin anlattıklarına. Şair diyorsun. Sırılsıklam bir türkü süzülüyor dudaklarımdan, ılık ,anlaşılmaz,kısık. Benim oluyorsun en olmadığın zamanda. Göz kapaklarım yorgun susuyor. Şehir karlı,şehir soğuk. Odamız ılık. Kaldırımda yürüyen telaşlı yalnızlıklar İnsan olma çabasıyla özgürlük naraları. Duvarlar rengarenk. Sarı, kırmızı, mavi. Yazılar soğuk. Yazılar solak. Yazılar sert, intikam alırcasına bir ütopyadan. Özgürlük ikliminde demlenen bir aşk. Hayalinin içinde bir kent. Tüm cürretkar düşlerimin son bulduğu parmaklık. Ve ben hala parisi oynuyorum, aklındaki tiyatroda. |
Erkan isa Şen tarafından 11/7/2012 6:35:25 AM zamanında düzenlenmiştir.