MECMAÜL BAHREYNDer ki Musa Yanındaki genç adama: Uzun sürse de yürüyüş Varacağız Denizlerin kavşağına… İki denizin birleştiği nokta Son verecek arayışıma… Yol uzun Yolcu yorgun… Bir işaret! Bir mucize! Bir ses! Bir nefes! Bir nefes olsa gerek Yaşamaya neden olacak Tek gerçek… Sığınırım kendime En kanlı kavgamı ederken “ben”le… Gölgeler düşer dört yanıma, Rüzgâr eker, fırtına biçer yüreğim, Açılıp kapanır. Açılıp kapanır Benimkinden başka Tüm ağızlar… Susarım… Büyütürüm kendimi Kendi rahmimde… Büzüşür kalırım Bekleyişlerde. Yıldızlı gökler altında Yalnızlığımı takmışken koluma Uzun yürüyüşlerime Eşlik eder gölgeler… Elinde asa, Haydi Musa! Hakikat ilmini yaysana… Kanatları kırık kuşlar uçururum Gök/yüzlerine Yüzleri ışık keser Tepeden tırnağa… Tepeden tırnağa –sadece- İnsanım oysa. Yolculuk fevkalade meşakkatli… Unuttuğum yerdedir Birbirine karışan iki deniz. Ve Yürüyüşlerime katık ettiğim bilgelik. Delilik, Anaforda… Haydi alarga! Hızır der ki: Senin sabredemediğin işlerin Hikmeti bunda gizli idi… Buldum Musa, Tüm gerçek Delilikle bilgelik arasında… şeyda ışık... ide damgalı şiirler |
kutluyorum...
Sevgimle...