HASRET ÇİÇEĞİ ZİNYA
Bir sonbahar rüzgârı sürükledi,
Bahçeye indim, Zinyalar açmış. Sen Zinya nedir bilir misin? Sonbaharın direnen çiçeği… Kasım rüzgârları eser, Zinya direnir; Dökmez yapraklarını, İnat eder! Bir tohum aldım ucundan, Dalını kırmadan,kanatmadan. Kapımın önündeki bahçeye, Yakışacak muteber nesne… Bu tohum sevgiyle büyüyecek Rengi, kokusu, başka bir dünya; Sevdanın inatçı çiçeği Zinya! Derken bir sevda poyrazı Esti, esti, esti… Hasret çiçeğini başucuma getirdi. Sen hasret nedir bilir misin? Sevipte kavuşamamak? Bir Zinya’nın yapraklarında, Hasreti dal ucunda aramak? Ektiğin Zinya gün gelir büyürse Bil ki hasret kokacak. Rengi kalbimden kırmızı, Yaprağı benden sevdalı, Kavuşamayanlar için açacak! Hasret kokusu duyarsan bir gün, Ateş renginde bir Zinya görürsen Bil ki ben yetiştirdim hasretinle! İşte Zinyalar hasret açtığı gün, Hasretler Zinya koktuğu gün Hem Zinya, hem hasretle tanışacaksın, Bu karmaşık kavramları o gün Tıpış tıpış gelip bana danışacaksın! |