YOĞUN BAKIM HASTASI
Kar bir heykel uzanmış upuzun
Çıplak, incecik beyaz bir çarşaf Beyin ölümü gerçekleşmiş iki yıldır Makinelere bağlı Kalp atar, görünen manitörden Uzak diyarlarda sanki Boş boş bakar soğuk duvarlara Vedalaşmak ister gibi Yaşamak mı? Yoğun bakım odası Kaç yıldızı ne kadar yaşatabildi Sonunda hepsi, sönüp sönüp gitti.. Ve o Beyni kalbine hükmedemeyen! Adı mıh gibi kazılı yüreğe Gitmişlikle, bitmiş hayatın derinliği Ama kalp atar hala, hemde hızlı Üstelik makinesiz.. Yürür , konuşur Derler ki sağlıklı O ise farkında kendisinin Beyin ölümü gerçekleşmiş Atan kendi kalbi sadece.. Ne beyni kalbine hükmedebilir Ne kalbi beynine laf anlatabilir İkisi aynı ritimde atmaz İkisi aynı anda çalışmaz Acı çeker sadece Girmiş yoğun bakıma.. … Beynin almadığını, yürek sevmese Yüreğinin bittiği yeri, beyin kabul etse Mutluluk bulunurdu herhalde der kendine Ve haykırır! Çıkmalıyım acilen bu odadan Beynime şoklar uygulayın Unutayım Ya da öl/dürün yüreğimin sesini Veya söyleyin ona, çeksin fişimi Yaşamak istemiyorum yıllarca bu odada |
Bazen kabuk bağlar gözükse de
Bir dokunuversen yine kanar da kanar.
Tam son yaprak da düştü unuttum dersin.
Yine gelir oturur arsızca yüreğinin kucağına.
Bir nefes kadar yakın, yıldızlar kadar uzak
Gülmelere musallat, bir zehirli tuzak
Dimağlar almaz, kalplere sığmaz
Bir derin yaradır ki onulmaz
Uğrun uğrun kanar da kanar
Gecelerin sendromu ah bu deli aşk...
diyerek kutluyorum kaleminizi..Gönül sesiniz daim olsun...
Hattate Sevo tarafından 4/26/2012 1:28:09 AM zamanında düzenlenmiştir.