BİR AYRILIK ÜZERİNE
Allahaısmarladık…
Başımı yastığa vurmadan evvel bir iki dize eda etmek lazım şimdi. “Gene sıradaki kıvrımları merak etmeye başla yolunun üzerinde.” Bu sırada çok güzel bir kadın sesi ve yanına keman inlemesi; Fevkalade bir bade bu bilince… Peyderpey dinle tüm eserleri. -Kelimeleri dimağında biriktir önce, sonra aklında satırlara yerleştir- Ödünç bir kalem hediye bir sayfanın nefesinin üzerinde bekliyor iğne gibi. Aslında ne kadar da pejmürde bir hal bu senin ki. Hadi gene kağıtlarda onurlandır, mürekkeple kendini. Sen ne adi, ne ali, ne uslanmaz ama hassas bir kanun teli. Bir aralar çok yakışıklı sözler sarfetmiştim, şimdilerde aleyhime delil hepsi. Değdi mi o kadar meşakkate, değer mi bu ahval o sözlere? “Hem şimdi mazinin alakasından muzdarip; Hem haline istikbalin ihtimali tabip” Her neyse işte ben gidiyorum. Biteceğini bilerek adım adım ilerlediğim bu şehirde, Şu sıra huduttan geçiyorum. Ayrılık şiirini bile yazdım zaten yok geri dönme ihtimali. Hem bu da öncekine benzeyecek gideceğim yerin yolu izi biliyorum. Hem düşüyorum hem ağlıyorum. Birazdan üzerime sinen tüm kokun, yanağımda ki dudak izin, avucumda ki el izin; Bir-iki belki zoraki gözyaşıyla silinip gidecek. Ve o kadar güzel sözlerin ardına bu senle, sana verdiğim son nefesim. Allahaısmarladık. Yeni yolların, şehirlerin, bilumum beklentilerin tesellisinde Senden bana bir güle güle, bir gönülsüz ama gönlün yükünün altında İşte bu bir uğurlama merasimi. “Biraz melankolik biraz da trajikomik” Noktalıyoruz bu hikayeyi, artık rivayeti. Allahaısmarladık… |