Kalemlerin ucunda, her mahfilde dildeyiz Yine girdap içinde, yine azgın seldeyiz Ey Muhammet ümmeti acınacak haldeyiz! Suçlu sen, ben, hepimiz; sebep belli; ruh noksan! Mabedim garip, sessiz; esir Mescid-i Aksa’n!
Aynı gaye uğruna toplu atarken yürek Fırkalara bölündük, büküldü güçlü bilek Zelil, hem rezil olduk fazla söze ne gerek Bir sebebi var elbet ağıdıma uyaksan Uyan da bir isyan et; esir Mescid-i Aksa’n!
Direnirken Filistin karşısında tankların Ne arıyor gözlerin ardında ufukların Yere batsın beyhude hamasi nutukların Ürkerdin suretinden bir kez aynaya baksan Kurtar esaretinden! Esir Mescid-i Aksa’n
İslam ile savaşa çağrıyken çalan çanlar Nerede çağ kapayıp yeni bir çağ açanlar? Sine-i sin’e zuldür bu meydandan kaçanlar Bir meydan ki mayası şehit kanıdır sıksan Dindir artık bu yası; esir Mescid-i Aksa’n!
Hani Kur’an kutsaldı koruyup çiğnetmezdin? Hani mazlum gördün mü el verip inletmezdin? Hani "davam!" diyordun hiç ihanet etmezdin? Hani şeref, haysiyet; bir cevap ver ayıksan! Sanma susmak meziyet! Esir Mescid-i Aksa’n
Allah’ımız var bizim; sen duanı yap ama Gör oynanan oyunu gözlerini kapama Çaresiz geleceksen yanaşma hiç kapıma Yıkılırdı şer duvar bir kez ayağa kalksan Kulak ver inleyen var! Esir Mescid-i Aksa’n
Yer dahi yeşermezken su vermeden, rahmetsiz Zafer mi bekliyorsun savaşmadan, zahmetsiz? Ne oldu müslümana; pısırık, azametsiz Âkıbet hep musibet sen nefsine çıraksan Nefer bekliyor nöbet; esir Mescid-i Aksa’n
"Neden bizi buluyor?" diye sorma her bela Tohum fitne tohumu, sonuç; her yer Kerbela! Vahdet, gayret beklerken kolay dinmez bu salâ Az şey midir mesela öfkenden iz bıraksan Yıllar geçti bak hâlâ esir Mescid’i Aksan
Fırtına dünden şedit, düşman olsa da yaman Ahmaktır celladından merhamet, medet uman Ey vahdeti bilmeyen, tefrikaya göz yuman! Çiğnendi onurumuz, zelil, yer ile yeksan İnleyen göz nurumuz; esir Mescid-i Aksan
Güçlü, haklı sansa da gücü elinde tutan Son nefeste hatırlar gerçek neymiş, unutan Karanlık çöktüğünde kasvet olsa da sultan Güneşe gebe her tan, sen ahdine sadıksan Kudüs sana da vatan! Esir Mescid-i Aksa’n
Yazıklar olsun bize zincirleri kırmazsak Bize tuzak kurana biz de tuzak kurmazsak Gür çıkar mı sesimiz birlikte haykırmazsak? Ye’sin bayrağı insin, yol bulunur Burak’san! Yeter bu hasret dinsin; esir Mescid-i Aksa’n
Yangın var yüreğimde; canım yanıyor canım Tam şafak söktü derken çevrildi dört bir yanım Sebep yine gafletti; bu yüzden perişanım "Nasıl dinsin bu sızım, el uzatsam...sen yoksan? Mahzun "ay"la "yıldız"ım; esir Mescid-i Aksa’n!"
İlâhî; şahidimsin gönlüme düşen od’un! Tesellim inayetin, Müntakîm olan adın Adresi, Yüce Katın bunca âh’ın feryâdın Alçaklara acınmaz yerin dibine soksan Sanadır bunca niyâz! Esir Mescîd-i Aksa’n
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
* MAHZUN MABET şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
* MAHZUN MABET şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Dostlugundan emin oldugum cok degerli bir kardesimin sayfama renk, bana da onur veren bu güzel ziyareti icin cok tesekkür eder, selâm, sevgi ve SAYGILARIMI sunarim.