GÜL KOKUSU…Güllerin ve Gönüllerin Efendisine İştiyakla… Ufuktan doğdu güneş, kalplere huzur doldu Küfrün çukurlarında açan zakkumlar soldu Ateşleri söndürdü vahiy kokan nefesin Gönülde yankılandı Hakk’a çağıran sesin Basiret nazarınla gözümüzde fer oldun Nebiler ordusunda kahraman nefer oldun Bu dünya gurbetinde alev yüklü âhımız Nurunla buldu hayat gecemiz, sabahımız Ey nebiler nebisi andırırdın güneşi!... Müminin gözyaşıyla söndü zulüm ateşi Hira Mağarası’nda ümmetine nur indi Sen gelince mazlumun akan gözyaşı dindi Sana hicret edenler vuslat hazzını tadar İnsanoğlu diridir seni sevdiği kadar… Hakk’a vasıl olmadan tamamladın nurunu Çiğnetmedin zalime müminin onurunu Kadın erkek, genç yaşlı davet ettin hak dine Üşüyen bedenine yorgan oldu Medine Can yoldaşındı ashap, her biri bir yıldızdı İnkâr paslı bir kılıç, iman kalpte yaldızdı Kelama kıymet katar zikredenler adını Dindir şefaatinle ümmetin feryadını Cemalin benzer aya, seni ne çok özlerim Görmedi gül yüzünü, bahtsızdır bu gözlerim Ümmetin gözbebeği, Allah’ın habibisin Aldığımız nefessin, gönüller tabibisin Göçtüğün günden beri dünyamız pek gariptir Seni anmayan diller, gönüller muzdariptir Bahçende sabahlarım, geçit vermese de hâr… Kokun güllere sindi, uzakta kaldı bahar!… M.NİHAT MALKOÇ İlk Yayın: Siyer-i Nebi Dergisi/Mart-Nisan 2012 |
Seni anmayan diller, gönüller muzdariptir
Bahçende sabahlarım, geçit vermese de hâr…
Kokun güllere sindi, uzakta kaldı bahar!…
düşünceli kalemiz harikaydı... RABBİM daim etsin