)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-416-)(-)(-)(
*************************************************************************
Zor Oldu Benden selam olsun vefasız yare Maziyi gönüldün silmek zor oldu Alnımdaki kara yazı var iken Daha bundan gayrı gülmek zor oldu Bir ozan yanık türkü diyende Hatırlarsın beni aklan gelende İster bana hak ver isten yalan de Bundan sonra murat almak zor oldu Ozanoğlu yollarında ölse de Felek bizi defterinden silse de Bütün dünya bir araya gelse de İnan gülüm orya gelmek zor oldu ******************* Murat Ozanoğlu ******************* 1965 yılında Kars ili’nin, Arpaçay ilçes’nde doğdu. Asıl adı Durdağı Özen’dir. İlköğrenimini Arpaçay ve İzmir’de, ortaöğrenimini İzmir’de tamamladı. 10 yaşlarında ailesiyle birlikte İzmir’e göçtü. Aşıklık geleneği ve şiirle küçük yaşlarda ilgilenmeye başladı. Yaklaşık 16 yaşında şiir yazmaya ve bağlama çalmaya başladı. Ancak geleneğe ve bağlamaya ilişkin temel bilgileri 19 yaşından itibaren Aşık Ali Rıza Ezgi’den öğrendi. Sonraki yıllarda tanıştığı birçok aşığın yanında özellikle Aşık Reyhani’nin (1932-2006) yardımını gördü ve aşıklık geleneğinin incelikleri ve makamları konusunda bilgisini pekiştirdi. Aşık Ozanoğlu Türkiye ve Türkiye dışında birçok etkinliğe katıldı, bazı yarışmalarda değişik ödüller aldı. Bugüne dek tek başına ve başkalarıyla birlikte 25 kadar albüm hazırlayan Aşık Murat Ozanoğlu’nun şiirleri değişik gazete, dergi ve araştırmalarda aktarıldı. KAYNAK:© BeKa Sitesi ************************************************************************* )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-416-)(-)(-)( Bu nasıl bakıştır,bu nasıl gülüş Sevip sevmediğin bilmek zor oldu Sevdanın çölüne öyle bir dalış Şu deli yüreği bölmek zor oldu Dünyaya bedel derler ya hani Bakışıyla büyülüyor insanı Bin güzel içinden yar diye onu Araya,araya bulmak zor oldu Hayalım düşlerim pembe ve mavi Şu gönlümü ona açtım bir nevi Başka birisine akmadan sevi O yarin aklını çelmek zor oldu Aklım da hep o var ebed ezele Dilerim sevdamız dönmez gazele Seni seviyorum derken güzele Gönül kapısı çalmak zor oldu Gül ağlıyor idi,bülbül zârından Koca dağ inledi boran karından Böyle bir güzelin ateş,hârından Sevda deryasına dalmak zor oldu Bu sevda kuyusu görünmez dibi Ayırır mı sevda zengin, garibi Deryaya ulaşan bir ırmak gibi Tatlı bir huzurla dolmak zor oldu Lüzumsuz’um yapılmıyor gereği Bu sevda tanımaz yakın,ırağı Aşk ile tutuşmuş meclup yüreği Bir zeytin misali dilmek zor oldu Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz |