BOŞLUK VE YOĞUNLUK
ayrı bir gün, bugün
geçmişin geleceğin değil bugün, bugün neresinden başlarsan başla ilk ve son olamayacaksın sahiplenme yük olmasın her sahiplenişin, aldırma her söze sen yaşlıların ilk halisin deneyimsiz günahların içinde çırılçıplak gerçek sanma sevdanı yalan bütün tonlarıyla hayatına girdiği zaman sesini titretir bedenin ilmik ilmik titretir elin üşür her kalıba uyak olamazsın anlamadın özleyişler hurefeler ile birleştiğinde kulak çınlamasından göz seyirmesinden en basitinden benzetmelerden medet umacak kadar çaresizsin EL değmeyecek sanırsın bir zamanlar birbirinizin olan ellerinize. yabancı ne soğuk ne dehşet verici bir korku anılar bembeyaza takabül eder birliktelikte, ve ve o an günlerin biriktirdiği ayrılık geldi mi karanlık gibi yavaş yavaş çöker akşam zamanların şimdikileri eklerini birer birer kaybeder geçmiş, geçmemiş aslında tuza basılmış hala aynı can yakıcı hala aynı yıkıcı |