UTANACAKSINIZ
Nefsime uyup büyük günahlara bulandığım da oldu,
Dergaha yönelip posta oturduğum da Yaşantım hep çile yudumlamakla geçti Sevda dedim sevdim hasret yağdı üstüme Evlat dedim dağlardan düşen çığdı üstüme Garip besledim aç karnını doyurdum Kursağıma konan zehir aşla doyuruldum Hep iyilik istedim başıma inen taşlarla uslandırıldım Rahmet dedim ellere yağdı,ben doluya tutuldum Nicelerinin kıçını belalardan kurtardım Boynuma asılan ateş gerdanlıkla kaldım Mutluluk uzak düştü bana sonunda gariplere katıldım Yenilgilerle geçen bu savaşta yoruldum,tükendim Arşa yükseldi feryadım kimseye duyuramadım, Günahım zamanın gerisinde kaldı Çileyle yoğrulan bir ömrü dayanılmaz acılarla tükettim Kundakla başlayan hayat maceram kefen beziyle sonuçlanacak Gözyaşlarımla ıslattığım yastığıma sarıldım Pişmanlıklarımı topladığım yatağımda yüreğime ölüm kokusu esti. Yüzüm önüme düştü,yazboza dönen suratımda her acıdan bir eser Ardımda pişmanlık inecek suratınıza yüzünüz düşecek önünüze Seyyah olacağım bakışlarınızda kulak zarınız titreyecek. Acı saplanacak yüreğinize gözyaşlarınız mezarımı ıslatacak Ellerinizi açıp dua etmeye utanacaksınız. Mehmet Zafer |