sen güzel kadın mahrem sevdaların birinci köşe teşkili zor iş olmalı asalet terbiyeciliği şiddetli istemlere payandalık uzandığın elmaya yamanan imzasız, haram ellere dayanmak bilirkişi cahillere direksiyon dersi -düz yolda ters u dönüşleri talimi-
-/ u: umuttur hani belki lâkin tam tersi? n: uzunca bir sonsuzluk ya da kısaca bu yol bir yere gitmez efendi= no! -/
hem, her beklentiye kucak açmak nasıl aşk olur ki hararetle iliklenmedikçe dudaklar bir ihtimalse, o ölmektir ancak dokulardaki iltihabın bile adı o olmalıdır enseni okşayan ılık ahtapot şarkılarda öyle ki hissetmelisin iliklerinde o nefesi k/an tahlillerinde bile yüzde yüz çıkarsa vardır
bazen şakirt meczupların anlama sağırlığıdır bu dilin mensupları der sadece ki; aşk imkansızı zorlamaktır!
ve ne zamandır hakkındı sabrın son kıvamından boşanır gibi kora kor biatlı bir şiir yatırıp sırt üstü dudaklarından öptürmek sırtı düz dizeleri azgın bir nehir şarkısı gibi aşkın en dar koylarına dek dökmek cilalı ezgileri
sık şimdi yumruklarını beynini başından düşürmüşlere iki güneş arasını yaz sananlara saten alnını karalama tahtası yapanlara adının ardına işkilli maytap sıkanlara sabun köpüğünü sapanla vuran ahmaklara inat anlat onlara kelebekler özgür kaldığında konuşmaz mı tabiat
haktır elbet hakkı hak edene vermek o ne kör lügatların benimsin demesidir ne de boş laflara bulanmak değirmen beyazının adıdır o aşk/ emek
ve umursama hiç uzat dudaklarını giy be/yaz/larını ter basan tenini ılgın bir lisan yalayacak birazdan huşu ile diz çökecek önünde çirkin çocuklar ve bilsin cümlesiz âlimler artık boş değil seni sallayan hamak!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Çirkin Bir Kalemle Yazılan Güzel Kadın şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Çirkin Bir Kalemle Yazılan Güzel Kadın şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
ve umursama hiç uzat dudaklarını giy be/yaz/larını ter basan tenini ılgın bir lisan yalayacak birazdan huşu ile diz çökecek önünde çirkin çocuklar ve bilsin cümlesiz âlimler artık boş değil seni sallayan hamak!
çizgisini hiç bozmayan yanı ile nefisti yine!! emeğine saglık serhat kardeşim tebriklerim kalben
Hayli Zor Şiir, hızla kayıyor olmasına rağmen aralara (fazlaca) serpiştirilmiş olan imgeler, anlama yetisini duraksatıyor, gibi.
Bu bağlamda ben de Sevgili Nebiha'ya kısmen katıldım ve bir kaç kez de gidip geldim Şiir'e.
Ama inkar edemediğim de bir gerçek vardı içinde aşk, ayrılık ve hüzün olup da esprilerin dozunu bu denli ayarlamak hani palyoça gibi... her baba yiğidin harcı olmasa gerekti...
Hayranlığım daimdir sadece sanırım ben daha duygusal şiirlerini seviyorum bu Kalemin...Okuma hazzım hiç değişmese de.
azgın bir nehir şarkısı gibi aşkın en dar koylarına dek dökmek cilalı ezgileri (buraya bayıldım ayrıca..ve yine final hayli dokunaklı idi..)
Anlamayıp da yorum yapamayınca "bendeki eksiklik ne acaba?" diye düşünmeden edemiyorum, önce bi özür dileyeyim de. ^_^
...
Başlık dikkatimi çekti, koştum, iki kez okudum, okumak zorunda kaldım. Önce aaa çok anlamsız dedim, sonra okudukça açıldı karanlıklar.
En sonunda iki nokta sıkıntılı geldi.
"enseni okşayan ılık ahtapot şarkılarda" , bu nasıl bi şeyi anlatıyor anlayamadım?
ayrıca "saten alın", nasıl bir istiare? satenle alın arasında nasıl bi ilişki kurdun?
imge yaparken azcık da mantığı fazla zorlamadan, olabilir dedirtmekten yanayım ben. Kim ne derse desin. İmge yapılır, severm, ama mantığıma ters düşüp, gözümün önünde bir şeyler canandırmıyorsa, sevmem, kabul edemem.
İşte böyle sevgili Serhat,
"kelebekler özgür kaldığında konuşmaz mı tabiat".... bu harika bi söylemdi
değirmen beyazının adının aşk ve emekle eş tutulması çok hoştu
şu trafiğe uyarlaman aşkı anlatmak, o da çok zekice idi
finalde ise şiiri hafiflettin gitti, olmadı. ^_^
e üretkenliğine tebrik, farklılığına da, ama birazcık sade anlatımları daha çok seviyorum ne yapayım :( affınla
Kalimera. tarafından 4/9/2012 3:37:17 PM zamanında düzenlenmiştir.
hıhı deli deliyi görünce çomağını saklarmış ancak öyle anlaşılır
peki sakla bakalım incilerini... :)
ya sıkıntı bazen burada işte kişi kendince şifreler koyarsa şiire olacağı budur benim gibi yaşlı kadınlar ilk okuduklarında anlamak isterler, o yüzden de böyyle adamı soru yağmuruna tutarlar. :(
ve bendenize kullandığınız tanımlar koca bir deli olduğumu perçinliyor giderek...
geldik ''kült''e ben yine kült'ü sıradışı olarak kullanırım genelde hani hiç anlamadığımız konulu filmler olur onlara denir hani. anlamı kendi içinde gizlidir bir çoğunun. ama şuna eminim ki; bu şiirin konusunu ve asıl yazma amacımı söylesem ya da bilseniz eminim ki ayakta alkışlarsınız :)))))
en iyisi size bizim lügatten bir tane yollıyayım. ''bir deli ile nasıl anlaşılır'' olandan :)))))
Önce ben teşekkür ederim sana canım arkadaşım.....
...
Sonrası ahtapot şarkılarını yine de çok sevmedim, açıklaman elbette yeterli geldi, eyvallah. Anlamlı buldum da sevemedim. :)
Saten kaypaktır, parlaktır evet, belki alnı parlıyordur, ama kaypak alınlı olunmaz yine. ;)
Kült' ü ayin, tapınma anlamında mı kullandın, yoksa çok beğenilen, çok ilgi gören anlamında mı? Ona da takıldım iyi mi? :(
Onu da açıkla söz daha soracağım bi şey yok.
DİPNOT: Sayfanda rahatça yazabilmeyi seviyorum. Biliyorum ki boşa alkışlanmak değil amacın, her eleştiriye bir açıklaman mutlaka vardır ve seviyen hiç değişmez, o yüzden ben de seni çok seviyorum. Varlığına teşekkürler. Oh ya böyle şeyler yazabilmek ne büyük mutluluk bilirsin...
öncelikle sayın hocama büyücek şükranlarımı sundum bir kere daha. ki açık yürekli ve açık gönüllü olduğu için. Ve belki de bu kadar saygı duymam ve sevmem ondandır. Bir şirimin bir bölüm geldi aklıma ;
şiir kibirlidir söylemez, sadece ima eder belki duymaz s/esini kimse belki de çıkmaz, bir mana verebilen işte tıpkı, aşk gibidir o konuşursa, susar tüm evren!
ve şiir anlaşıldığı gibi algılanabildiği gibi okunmalı. yok açıklamayacağım :)
''ama enseyi okşayan ahtapot şarkılar'' ne olabilir bir aşkın tarifinde? ahtapot? çok kollu bir hayvandır değil mi ve yapışır bırakmaz tutuğu yeri. ve sevdiğine sımsıkı yapışır halde ve nefesini onun ensesinde söndüren bir ahtapot şarkısı nasıl olur. ya da şöyle ahtapotu bıraktım bir yana :)
sevdiğinin ensesini okşamadan ve nefesiyle ona bir şeyler mırıldanmadan nasıl aşk olur! esa mesele bu ahtapot da burada konu mankeni:) ama bence elbet oldukça iyi bir imgelem ve metafor.
saten alın'a gelince; saten ile bir kelime kurun deseler benim aklıma hemen yorgan gelir! ya da gökyüzü! saten; kaygan ve zannımca genelde parlak renklerde olan bir kumaş çeşidi. ve ndense bana hep altın rengini anımsatır. :))) ve bu şiir biraz kült onu kabul ederim.
ve değerli hacamın bakar değil okurluğuna bir kere daha secde ettim.
her daim saygı ve hürmetlerimle... keşke her okur siz gibi olsa ...
uzat dudaklarını
giy be/yaz/larını
ter basan tenini ılgın bir lisan yalayacak birazdan
huşu ile diz çökecek önünde çirkin çocuklar
ve bilsin cümlesiz âlimler
artık boş değil seni sallayan hamak!
çizgisini hiç bozmayan yanı ile nefisti yine!!
emeğine saglık serhat kardeşim
tebriklerim kalben