İntikam alıp da sonunda pişman olmaktansa, affedip de pişman olmak daha iyidir. cafer b. muhammed
mehmet emin kurnaz
mehmet emin kurnaz

Eylül Çocukları

Yorum

Eylül Çocukları

( 22 kişi )

14

Yorum

14

Beğeni

4,9

Puan

3150

Okunma

Okuduğunuz şiir 9.4.2012 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Eylül Çocukları

Eylül Çocukları

Şiirin hikayesi, bu toprakların acısından ibaret... Sözcükler yorgun, uzatmaya ne hacet...

Resimdeki çocuk, Eylül Rojda; bu topraklardan uzaklarda, belki biraz da sürgün... Ama gelecek onun elleriyle değişecek; gelecek, onun gözleriyle gelecek...

takvim yapraklarının döküldüğü bir mevsimdi
gecenin briket duvardan sızdığı saatlerde
yazılmamış şiirlerin toplamından
kullanılmış hayatlar çıkardım
yirmi beş yaş kaldı ellerimde
ıslaktı...

durun dedim sonra, durun!
yeterince büyümemiştik henüz
ama anladık...
masumiyet tutulması yaşıyorduk sokaklarında hüznün,
defter kapaklarına yazmayı bıraktığımız gün
duvarları kollamıştık kireç yakıcılığında bir inançla
ellerimiz de yanmıştı üstelik, olsun!
etrafımız sarılmıştı zaten
meşguliyet tarihinden yalanlar kusuyordu derslikler
dershane parasına tutsak düşen anneler gördük
öğretmen olamayanı polis yapıyorlardı sözgelimi
çocuklar ölüyordu meçhul!
ve fasondu yorgun gözlerimizde işçiler...

ki biz leblebi tozu sanıyorduk genzimize kaçan şiiri
toyduk belki henüz, ama güzeldik...

uğruna ölünecek aşklar da biriktirdik yaralı
sevince daha güzeldi ekmeğin ve kavganın tadı
öğrendik,
ilkyaz gecesi gibi ılıktı sevgili elleri
turuncu sevişirdik rujlu dudaklarda
ve lekesini gururla taşıdık özlemin...

ayrılık da sevdaya dahil mi bilmiyorduk
arabesk de sevmemiştik bir şeyi
ancak şişeleri devirdik bazı veda akşamlarında
üzüm korusu bağbozumuyduk hani
haziran olduk kimi zaman
erken ayrılanlar oldu soframızdan
eksildik...

eylüldü,
eylül ellerimden küçüktü
biz yeterince büyümüştük
üstelik geceydi, ıslaktık
nasıl da azalıyorduk her yaş ömrümüzden
ama eylül çocuklar doğuruyordu kendince
ve öyle biliyorduk ki mutlaka;
tarihin duvarlarından aşarak
mayısa yürüyecektir yine çocuklar...

Eylül-2011

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (22)

5.0

91% (20)

4.0

5% (1)

3.0

5% (1)

Eylül çocukları Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Eylül çocukları şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Eylül Çocukları şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
O qué
O qué, @o-qu
11.4.2012 00:05:48
5 puan verdi
Üzerine zorla Eylul giydirilen çocuklar ..

Şiir çok güzeldi, tebrik ederim..
Cömert Yılmaz
Cömert Yılmaz, @comert-yilmaz
10.4.2012 20:50:53
5 puan verdi







''ne sağda/ne solda

çocuğu vurdular
yolun tam ortasında''


o gün bugündür
çocuk hiç büyüyemedi
bir yanı hep eylülde kaldı


ah dedirttiniz şair
''ah'' alanların yüzüne çarparken her dize


şiir okuttuğunuz için teşekkürler

saygıyla







Bekir Kalkan
Bekir Kalkan, @bekirkalkan
10.4.2012 18:40:38
mükemmeldi...
ilhanbuyukcebeci
ilhanbuyukcebeci, @ilhanbuyukcebeci
10.4.2012 16:07:16
Son dönemde, defter'de okuduğum belki de en iyi şiir. Sıcak, içten, içli. Canımızı acıtan bir taraftan da.

Şiir, beni 80'li yıllara; öncesine ve sonrasına da götürdü. Eylül Koruğu Günlere...
*
............
meşguliyet tarihinden yalanlar kusuyordu derslikler
dershane parasına tutsak düşen anneler gördük
öğretmen olamayanı polis yapıyorlardı sözgelimi*
çocuklar ölüyordu meçhul!
ve fasondu yorgun gözlerimizde işçiler...
--

"öğretmen olamayanı polis yapıyorlardı sözgelimi"

Ne kadar çarpıcı bir dize! (Eleştirisi içinde)

Evet, şimdi durum biraz daha farklı, iyice ama o dönemde (80'li yıllar) hiçbir işte dikiş tutturamayanları, bir iki aylık eğitimle polis yapmışlardı. Hiç unutmuyorum, bir derginin araştırmasında, polislerin büyük bölümünün psikolojik rahatsızlıkları olduğu (hatta kimilerinin görev yapmasının dahi sakıncalı olduğu) yazılıp çizilmişti.
Hiç de abartı değildi o inceleme/haber.
Benim çok yakından tanıdığım biri; hiçbir işte dikiş tutturamayan, -dahası babasını döven- kahraman çocuk, polisliğe kabul edilmişti. (neyse ki, sonradan aklı başında bir kadın polisle evlendi de, düzeldi hayatı) O şimdi emekli.
*
Her zaman şaşkınlıkla izlemişimdir bu üniformalı insanları... Asker olsun (hatta sıradan bir inzibat) polis olsun; bu vatandaşı ezmeye çalışan, tepeden bakan, saygı sınırlarını aşan tavırlar, yaklaşımlar...

Toplumsal kurallar... Kimin için?
Bakıyorsunuz, sokağa "girilmez", "dönülmez" gibi levhalar koymuşlar ama en başta polis uymuyor. Ne asayişi ne trafiği.
(Acil olmadığı hallerde, keyfine göre) bakıyorsunuz ekip araçları, o ters yollara girmişler ama vatandaş yapınca ceza kesmenin derdinde. Ya da aracın içinden öyle bir sesleniyor ki sanırsınız her biri Mussolini...
Ana yolun ortasında (kenara geçmeyi düşünmüyor bile) durup vatandaşla tartışan polis araçları...
Ha, bu polis manzaraları (olumsuz görüntüler) sadece ülkemizde mi var? Değil elbette ama 21. Yüzyılda, gönül, kendi ülkesinde daha insancıl hizmetler, davranışlar bekliyor.
-------------

Şiirin dili -genel olarak- iyi ama keşke daha az "de-da"lı dize kurgusu olsaydı. Bu 'de-da'lı sesleniş, söyleyişi biraz zorluyor, akıcılığı azaltıyor. Bir de "ve" bağlacı fazla kullanılmış.
Şiirde "ve", "ki", "gibi", "bir" lerden kaçınmalı şair. Daha tasarruflu kullanmalı. Eksiltmeli bir dil.
*

eylüldü,
eylül ellerimden küçüktü
biz yeterince büyümüştük
--

Evet, biz büyüdük ve her şey daha iyiye evrilmedi ne yazık ki.
Deri fabrikalarının zehirli atıklarıyla kirlenen ve inekleri de öldüren Ergene Havzası ya da dünyanın ikinci büyük kanyonu olan, güzelim Ulubey Kanyonu'nundaki dereyi zehirleyen Uşak Organize Sanayi Bölgesinin deri fabrikaları...
Biz, on yıllardır "türban"la uğraşırken, doğa elimizden gidiyor; arıtma tesisi diye bir şeyden haberi var mı Çevre Bakanlığı'nın? Yaptırım gücü var mı? Böyle bir derdi var mı?
Okuldaki öğretmenin, camideki imamın/hocanın, cemaatin? Var mı böyle bir öngörüsü...
Dünyamız, elimizden kayıp gidiyor.
Civcivlere verilen antibiyotikler. Kemikleri gelişmesin, daha çok et olsun, tavuk olsun diye.

Ziraat mühendisleri (aynı zamanda bayi olmuşlar) Ergene'de soruyorlarmış köylüye; bu tarım ilacını sen nerede kullanacaksın, diye. Kendi yiyeceğin ürünlere mi yoksa satacağın ürünlere mi?
Korkunç bir zamanda yaşıyoruz.
Ziraat mühendisleri "tüccar" olmuş. Halkın sağlığı kimin umurunda?
Peki, bu karanlık günlerde "Şiir, Dünyayı kurtarır" mı?

Necatigil, kırk yıl önceden bir şiirinde demişti : "Çok çiğ çağ"
İyi ki bu günleri görmedi.
* *

tarihin duvarlarından aşarak
mayısa yürüyecekti yine çocuklar...
--

Sevgili Şair,

Şiir,

"mayısa yürüyen çocuklar" olsun her zaman...


Toprağımsın
Toprağımsın, @topragimsin
10.4.2012 10:55:33
Sevgili Mehmet Beyefendi,

İçinde çocuk büyüten şiirler hep etilemiştir beni kutlarım.

Sevgi saygı ve selam ile.
fırat aydın
fırat aydın, @firataydin
10.4.2012 10:29:42
3 puan verdi
güzel şiir...
Ünal Çagabey
Ünal Çagabey, @unal-cagabey
10.4.2012 10:17:52
evet mayısa yürüyecek yine çocuklar...tebrikler...saygılar
Turaç
Turaç, @turac
10.4.2012 09:04:56
5 puan verdi
"Kara gecelere ak mintanlarla yürüdük
Vurulduk ey halkım unutma bizi..."

Ey şair seni bütün devrimci duygularımla selamlıyorum; hâlâ çanak yalamayan yiğit insanlar var bu ülkede ne güzel...

DOSTLUKCAN
DOSTLUKCAN, @dostlukcan
10.4.2012 08:55:36
Tebrik ederim günün bu anlamlı şiirini ve yazarını saygılarımla...
maskelimelek
maskelimelek, @maskelimelek
10.4.2012 04:29:25
sonra uğruna ölünecek aşklar da biriktirdik yaralı
sevince daha güzeldi ekmeğin ve kavganın tadı
öğrendik,
ilkyaz gecesi gibi ılıktı sevgili elleri
turuncu sevişirdik rujlu dudaklarda
ve lekesini gururla taşıdık özlemin...

ayrılık da sevdaya dahil mi bilmiyorduk
arabesk de sevmemiştik bir şeyi
ancak şişeleri devirdik bazı veda akşamlarında
üzüm korusu bağbozumuyduk hani
haziran olduk kimi zaman
erken ayrılanlar oldu soframızdan
eksildik...

eylüldü,
eylül ellerimden küçüktü
biz yeterince büyümüştük
üstelik geceydi, ıslaktık
nasıl da azalıyorduk her yaş ömrümüzden
ama eylül çocuklar doğuruyordu kendince
ve öyle biliyorduk ki mutlaka;
tarihin duvarlarından aşarak
mayısa yürüyecekti yine çocuklar...

çok güzel bir eser.hayatın her aşamasını şiirle tekrar adımladım.okuyucusunu içine alıyorsa onunla bütünleşiyorsa bir şiir işte o şiir dir.bilmece çözmeden şiir okudum.kutlarım eseri ,gönül sesinizi...
tebriklerimi bıraktım sayfanıza sevgiyle kalın
hülvani
hülvani, @hulvani
10.4.2012 00:15:31
5 puan verdi
Güne gelen şiiri ve şairini kutluyorum kalemin daim olsun selam ve dua ile kalınız.
Ebru Alikoğlu
Ebru Alikoğlu, @ebrualikoglu
10.4.2012 00:15:13
5 puan verdi
ne çok acı anları anlatılır bu şiir altında
ve ne çok çocuk
nasıl öldüğünü tarif eder
ah
ne çok...

Teşekkür ederim paylaşımınıza ve seçici kurula...
ay/su
ay/su, @ay-su
10.4.2012 00:09:53
5 puan verdi
gune dusen ıncıyı tebrık ederım arkadasım yuregınıze saglık yerınde ve tadındaydı

selam ve saygımla
mavihece
mavihece, @mavihece
9.4.2012 17:21:06
bâtıl tasvirleri tasvip etmesem de şiirde, gerisi güzeldi.
insanın mahremiyetini dilledirmesi zannımca şiire münasip düşmüyor.
zira safi zihinlerde farklı meşguliyetlere vesile oluyor.
eleştirim size değil, genel.

teşekkürler
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL