--turkuvaz manzara---Şiirin hikayesini görmek için tıklayın bazı kelimeler vardı dağınık,şiir olmalıydı,kelimeler hakkını vermeye çalıştı anlam elinden geleni yaptı,anca bu kadar oldu:)
Biraz yeşil,biraz mavi,biraz beyaz
İnadına Turkuvaz... dağdan dökülmüş,denizden düşmüş,Gökten inmiş bütün renkler var insana dair,manzaraya dahil... hangi vapur, bu bilmem suyu okşaya okşaya giden... bir kadının ayakları mı oracıkta hemen suya değen? Su öptükçe rüzgar kıskanır, Saçlarından çeker Sonra kendine kendine çeker Güneş açar,rüzgar sever,hırka kapar, rüzgar açar,adam bakar,kadın bakar,güneş açar,rüzgar saçar... tekerlenir gider bakışlar... Yeşil elbise,mavi göz,beyaz ten turkuvaz mıdır ki aşk? bir kadının ayakları suya iner. Bir hikaye vardır sonra bilindik bilindik bir şarkı vardır sonra, Albatroslar her gün aynı türküyü söyler mesela Yok,tav olacak değiller bir simit parçasına ne bilsin hem, çay tadına bulanan Susam kırıklarının zevkini kuşlar uçmaktan ve bağırmaktan ve kaçmaktan başka ne bilirler ki kuşlar? ne bulurlar ki başka? Biraz yeşil,biraz mavi,biraz beyaz İnadına Turkuvaz... bir çocuğun gülüşü gözlerime değer bir çocuğun gülüşü ki görülmeye değer hiç de önemli olmayan haberlerle dolu bir Gazete Kağıdı nasıl da oluverdi öyle ellerinde "onun şirin Kayığı" tuttu,saldı kayığı suya koca bir leğen oldu deniz ona, kayık salına salına gidiyordu suda rüzgara emanet etti,hürriyetle bölüştü oyuncağını öpesim geldi yanaklarından. fakat,ah olsaydım orada... Gene yeşil gene mavi,gene beyaz... ve turkuvaz... bir adamın dudaklarını sigara bekler sırf bunun için mi hava almıştır? sırf bunun için mi hava-dardır bilinmez parmakları ve dudakalarındaki sarılığa yerleştirir sarılığı sonrası keder,sonrası duman ve ses kalabalığı kül vaktinde suya düşer izmarit deniz olur Kül tablası suda kül vaktidir havada kül... Ne yeşil ne mavi ne beyaz ne de turkuvaz... yol manzarayla biter,manzara yolda... bir insan tıklımı ki rıhtımda onlarca Çiviyi oynatmış gibi yerinden salınıvermiş gene şehrin griliğine sanki eveeet çocuk,cennetten satın aldığımız bir masal da bitti evli evine köylü köyüne çoktaaan çekilip gitti bir manzaralar zincirinde kapadık son sayfayı biraz yeşil,biraz mavi,biraz beyaz, ve ölüm "Son" yazar gibi... turkuvaz ** ha bir de Aklımdan uçmuş bir Paçavraya dönüşmüş avuçlarımda kalem ben seyreylerken daha içinde olmadan vapurun bir Plastik şişenin dibinde okyanusu bulur gibi olmazdan olur şiirler yazasım tutmuş sonra kelimeleri tutmuşum kulağından koymuşum kağıda atmışım suya su okunmuş bir fatiha ardından ardından işte şu şiir manzara artık böyle tamam yarım masallar bilmem artık nasıl bitirilir. kelimeler de şunlardı: Turkuvaz,güneş,susam,kül tablası,gazete kağıdı,çivi,akıl,paçavra,plastik,albatros:) |
Biterse eğer masallar
'gerçek' olmaktan farkı kalmaz.
Etkileyiciydi,tebrikler Emine,