Kırık Sandal ParçalarıYüreğimin içindeki acılardan kaçarak Kuytulara sokulmuş sığındığım koysun Sevdaya diyetini ödemiş Yorgun bedenin Belki de en son durağısın Hayatımın Tüm geçmiş zamanlarını bir araya toplayıp Resmetsem tuval üzerine Fırçanın siyaha boyamayacak İnan ki tek rengisin Anlara kanamalı Dakikaların artıklarını biriktirip Mayalasam ruhumun tuza, su tutmaz köşesinde Bedenime bıraktığın sancılı ağrıların En tatlı sızısısın Bilesin ki Hayra yorulmuş rüyaların Akarsulara anlatılmış en yalın halisin Şimdi sana nasıl diyebilirim ki Ağaran saçlarımın Kahır dökülmelerinde çek git diye Ya da İç denizimin dalgalı sularında Zamana kırık sandal dolaşırken Tüm gizlerimi terli avuçlarında çöz diye Hayatımın kurak mevsimlerine Dertlerimin dermansız adımlarını atarken Umut mendillerini eline al da Yaşama dökülen gözyaşlarımı sil diye Nasıl diyebilirim ki Yeryüzüne indirilmiş Tüm zehirleri kadeh kadeh yudumlarken Ve Her kadeh de yaşama hücrelerim tek tek ölürken Kurtar diye Ömrün çilehanelerinde nöbet tutarken Yıldız doğmayan gecelerime Ağılanırken sancılarla Avuçlarıma doğan ay’ı utancından çıkar diye Bilesin ki Düne mahur bakışlım Geçmişin oksitleri silinmeden yüreğimizden Gül dikenlerinde kanatamayız Aşka uzanan ellerimizi Zaman Küflü zehrini kusarken üzerimize Hayatın panzehrini süremeyiz inan ki dilimize Nurettin Aksoylu |