dönmekdönmek sürgünü sökmek gibi koynuma düşerken kamerin izi kırmızı lekem çıplak yatağın dokusuna gömüldü ittim fitilini çektim parçalı bulutların şimdi sağnak zamanı gözün aydın ıslat toprağımı filizin düğümlensin sarp coğrafyamda bak sözcükler yalın ayak geziyor zihinde üşütecekler oysa soytarı bir mikrobun akıl almaz oyununda yollarımı ayart artık geçen kalıntılara takılmadan içim çekiliyor nefesin azmi sürttükçe teni kan oturdu siyahi vakitlerin merkezine adabı muaşeret kurallarını yok et hatta ez geç asıl boynuma emilsin gün batımları kadınım bazı an sahra çölünün simetrik kumsal tepesi bazen de bir ummanın yosun kokusu en afillisi saten çarşafın oryantal dokusu o an yasak elma düşerken dilimize dilim dilim ayıp kaçardı yastık altına merak işte ben kozamda saklanırken onca yıl hangi istasyon çekti seni kaç sarhoş sofrasında dilin kemiği kırıldı isyan bayrağını açtım sanma içimde ki çocuk sıkıştırıyor sadece deli gibi unutma ana rahmim bir kez yazıldı tekrarı yok... lamour |