anladım.
Giden gitmeliydi galiba,kalan da kalmalıydı.
O giderken ben kalırken anladım. Yokluğuna içtiğim son şarabı, yudumlarken söve söve bu gidişe, O’nu aramaktan öldüğüm gecenin sabahlarında, uykusuz kalırken anladım. Derin bir sızıyla sarsılıyorum aniden,giden ve geri dönmeyenden bir iz bulamayınca, ölmek istiyorum dar sokakların onsuz kaldırımlarında, O yok, sesi yok, gözleri yok, ölüyordum o yoktu bilmiyordu. İntiharları barındıranmış sevmenin gerçek adı, şakağıma sıkılmış bir veda cümlesiye, - Kendine iyi bak dediğinde,anladım. Gittiğinden beridir sakal tıraşımı olmuyorum, esniyorum derinden gerile gerile hemde, ayıplamasın kimse bu halimi, gideni bulmaya harcadım vaktimi, şizofrenik bir delilikti benimkisi, boğaz köprüsünde sevdiğine seslenenin, gelmeyince intihar ettiklerinde anladım. Yar dediklerimizmiş işte bizi vuran giderken sırtımdan vurunca anladım. Ayrılık, öyle bir sarstı ki benliğimi giderken, - kimsin sorularına; - benim, diyemediğimde anladım. Sevdik, çok sevdik, aslında ben öyle sandım, seven bendim, aldanan ben, aldatılan ben, o gitti, ve ben inzivaya çekilmiş hayallerimi aradım bomboş sokaklarda, kaldıramadı bu yürek, küçük bir tabut içinde gömülünce anladım. |