)(-)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-399-)(-)(-)(
****************************************************************************************
Kahırlandı Nazlı Yare Yıllar sonra yarım arayı açtı, Dil bilmez yar şaştım, pozuna senin. Aramızdan kara kedi mi geçti? “Kiş”mi dedim tavuk kazına senin. Hata sende sensin, çıbanın başı, Hak versin, çağır da er iki kişi, Erkeği olmazsa, neyler ki dişi? Bel bağlama, oğlun kızına senin. Beni görmen, gözün malda servette, Onun için ömrüm geçti gurbette, Gülücük görmedim azgın suratta, Emeklerim dursun gözüne senin. Aşkımıza gölge düştü, kastın ne? Yemin etmedik mi, Şeme üstüne? İkrarın kalmamış, kırklık dostuna, Ayrılık mı düştü özüne senin. Patavatsız, sivri dilli konuşun, Ne söz dinlen, ne de bir hal danışın, Deli eder, beni ele kanışın, Bir de dedi-kodu, sözüne senin. Yüzbaş’oğlu Mihmani’yim haneye, Kader kul eyledi, Yeter Ana’ya, Dövsem kovsam, yazık nere tüneye, “Ya Sabır” çekerim, nazına senin. ******************* Aşık Mihmani/Yüzbaşıoğlu ******************* Asıl adı Hasan Yıldırım’dır. 1917’de Sivas’ın Şarkışla ilçesinin Saraç köyünde doğmuştur. Mustafa ve Elif’in oğludur. Sülalesi Yüzbaşıoğulları olarak bilinir. Sarıkayalı Âşık Hüseyin Gürsoy’la akrabadır. Henüz üç yaşındayken babası Mustafa, Birinci Dünya Savaşı’nda şehit olmuştur. Düşmanla mücadele eden halk, aynı zamanda sefaletle de mücadele ediyordu. Bu durum pek çok Anadolu ailesi gibi onun ailesini de derinden etkilemiş, böylelikle daha çocuk yaşlarında Hasan yokluk ve çile ile karşılaşmıştır. Gençlik yıllarına kadar çobanlık, azaplık ve rençperlikle uğraşmış, ilerleyen zaman içerisinde kış aylarında Adana ve Mersin’e gidip oralarda amelelikle geçimini sürdürmeye çalışmıştır. 1935 yılında köylüsü olan Yeter’i kaçırıp onunla evlenmiştir. Bu evlilikten dokuz çocuğu olmuştur (Gülhanım, Nurettin, Behiye, Gülnaz, Ülfettin, Servet, Erdal, İmdal, Mihriban). Okuma ve yazması olan Hasan’ın şiire ve saza yönelmesinde köylüsü Fato Ana’nın ve yukarıda ismini zikrettiğimiz Hüseyin Gürsoy’un büyük rolü olmuştur. Âşık Hüseyin’den kısa sürede şiir söylemeyi, saz çalmanın inceliklerini ve Alevi adap ve erkânını öğrenmiştir. İl şiirlerini de eşi yeter için söylemiştir. Belli bir merhale kaydedince Hüyük köyünden Ali İzzet Özkan ve Âşık Hasan Tutal (Devranî) ile birlikte belde belde dolaşmış, çok yerde zakirlik ve dedelik yaparak cem törenlerine iştirak etmiştir. Bunun yanı sıra çeşitli okullarda ve muhtelif vesilelerle düzenlenen toplantılarda sazını ve şiirlerini dinletme imkânı arayarak geçimini sağlama yoluna gitmiştir. 1986 yılında vefat etmiştir. Şiirlerinde önceleri Yüzbaşıoğlu, daha sonra da Mihmanî mahlasını kullanmıştır. İlk mahlasını Âşık Veysel, ikincisini de Âşık Ali İzzet vermiştir. 1971 yılında bir taş plak doldurmuş, birkaç sefer de Konya Âşıklar Bayramı’na katılmıştır. Burada Âşık Şenlik ve Mevlânâ ödüllerini aldı. Hemen her konuda deyişi olan Hasan’ın şiir tekniği kuvvetli ve saz saçmada oldukça mahir idi. Bundan dolayıdır ki, ailesinde örnek olarak gösterebileceğimiz tarzda hemen her yaşta âşık yetişmiştir. ………………………………………………………………………………………………………… )(-)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-399-)(-)(-)( ………………………………………………………………………….. Ey dilber, bu nasıl güzellik böyle Kurbanım o ela gözüne senin Bir tek bakışınla yakıp kavurdun Razıyım bir ömür közüne senin Göz kaş edip yoklamayı çeksen de Nispet edip meydanlara çıksan da Kaşlarını çatıp, dudak büksen de Bu gönül katlanır nazına senin Bu nasıl tavırdır ne güzel eda Sanki Hâktan gelir sanırsın nida İnsanı eritir mest eder sada Kanmayan olur mu sözüne senin Heyecan sarıyor gördüğüm anda Çok şeyler oluyor güzelim bende Ağaç gölgesinde bahar ayında Acaba yatsam mı dizine senin Mutlu oluyorum en güzel yanı Vuslat olsun ya Râb bu aşkın sonu Gölgen olsam derim gizlice hani Peşinden gelsem mi izine senin Diyor musun beni aramıyorsun Tenha da buluşup saramıyorsun Sen de bensiz artık duramıyorsun Alıştım ben artık kozuna senin Lüzumsuz bu sevda örnek olmalı Taşıp bir bedende hayat bulmalı Seven, sevilenin yüzü gülmeli Gel merhem olayım sızına senin Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz |
Mutlu oluyorum en güzel yanı
Vuslat olsun ya Râb bu aşkın sonu
Gölgen olsam derim gizlice hani
Peşinden gelsem mi izine senin
Değerli üstadımmm ,Allah kalem ve yürek gücünüzü bitimsiz eylesin inş. Buğulu camlar serisi dörtyüzlere doğru yol aldı Maşallah yürekten tebrik ediyorum başarılarınız bitimsiz olsun.saygılarımla.