NE MÜMKÜN
bir asalete bürünmüş,
başına düşen yağmur damlaları, tenini okşayan rüzgar, ne mümkün üşütmek seni.. güzelliğine ulaşmak ne mümkün. dokunmak sımsıcak tenine, şakaklarındaki perçemi dağıtmak, ne mümkün rüzgâra, elbiselerini çekiştirmek.. yalnızlık korkusuna bürünmüş yıldızlar, ne mümkün gökkubeye sığınmak. ve lakin gözlerindeki rahatlığı unutmak, ne mümkün Ay"a, yüzünün güzelliğine tutunmak.. rahatlığa hasret kalmış karıncalar, ne mümkün gürültüye kapılmak. ruhunun sallandığı salıncakta, türkü söyleyip haykırmak, ne mümkün.. bilmezlermiş seni sevdiğimi, anlatmamak ne mümkün. benim olmayacağına, inanmak ne mümkün.. BİLAL YÜKSEKTEPE 18.01.2010 |