1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1128
Okunma
serin serin esen yaz rüzgârı yokmudur,
ah o kışkırtan
ve şakak atmalarını dindirip okşayan el..
yürürken onu hissedip söyleşmek,
adımları hac yolculuğu saymak
ve sa’y etmek onu her nefeste..
ne yarsizlik ne de gelecek endişesi
bir kuş bulmuşsundur da,
onu kaybetmeme ve zımmetme gayreti,
hiç gitmesin hiç bitmesin diye..
tıpkı çocuksu düşler gibi,
hatra gelen insan ufağı haller..
gözlerimde oyuncak vardı o zamanlar,
şehvetim mutfaktaki tatlılar içindi,
kızgınlığım saman aleviydi..
bir serin yaz rüzgârı bu demde akla gelirmiydi?
sanırsın ki sana özel esmekte
ve o fısıltıyla bir şeyler seslenmekte...
köşeden bir kedi belirir
serçeler zaten göz önündedir.
ağaçlar adım atabilse beni döverlerdi belki,
o rüzgârı benden kıskanırlar sanki..
bir zamanlar neysem şimdilerde de öyleyim
hani derler ya vakit dünkü bu vakit
hah işte hayalperest aynı o hayalperest,
gözlerimi kapayıp dalıncana,
vakit o vakit, saat o saat...
5.0
100% (3)