ya dikiş tut ya da sökülbitesi geldi ve bitti bırak kırılsın içimde ki yortu insanın mutlak bir gayesi olmalı dünya sayfasında kalem sadece karalasa ya da su şahsına ait olsa yalnızca ölümler yaşansa soykırım benzeri sema dil dökse dur dese bir çıkmaz sokağın ortasında değerim ayyuka çıkarmı ansızın karşına utanırmısın kendinden veya aşktan anaç sözlerim kuraklık mevsimini yaşıyor toprağım cansız filizim doğmadan öksüz feza bile oynuyor yıldızlar kişiliğini yok saymış mesela hayat bir kere yanılsa doğrular doğruca kodese girse işte o zaman kul başa döner belki ağır çekimde hadi uzat elini katran karası gözlerini veriyorum iadesi olmadan o an mazur gör suskunluğumu lugatım eskidi belki de tozlu bir rafın arzusuna yenilmiş tüm kapıları kapalı hatırla ilk sevişmeyi bekaret hikayesi-nin son bulduğu gökçe ağacı(nın)yaprakları eğilmişti gölgemize sanki saklı bir tarikatın ayini pişman değildim kızlık zarım yenilirken vücuduna bazen gitmek istedin aslında saklanmaktı niyetin yakalanmayı göze alarak kaçtın gece yarıları yüklü bulutlarım ağladı ruhuna döndün kapı ağzında sarıldın özlediğin ak boynuma ve ben yine sustum kan ve ter soyut ile somut hayal veya gerçek hangi filmin karesine aitsin ya dikiş tut ya da sökül kurtarasım gelmesin artık... lamour |
Sevgim ve saygımlasın...............