kambur yollar
kaygılarını erk ipciklerinden ayıklar
korkularının sığındığı seyrek kirpiklerin dağınık yatağının dışında rüya düzenini sınarken çatlak dudaklarının dizinde bebelerini yatırır aşk zehra her kadındır yalnızlığına irmik geçirirken ciğerleri ürker nefesi usanır onüç yaşında evinin avlusunda ilk yorgunluğu güneş düştüğünde kaldırımlara tere bulanmış alnı kırışır önce midesi gölgesinin heybetiyle çelişir kahverengi hayıflanır gülümsemesi mor entarisinde silik susmalarını arındırıken hikayeler çökük çenesinde yok yaşar zehra hep tutar şehri üzengisinden kambur yolları geçer kalabalık gözleri |