Şişe ve bardak!Boşalan şişe miydi? Dolan bardak mıydı? Şişe boşaldıkça Bardak kaç kez dolardı? Bunu ne şişe sayardı ne de bardak! Son bardağı da bittikten sonra ayıp olur şişeye hatırlatsak! Şişede durduğu gibi durmuyor… Bardakta olan! Bardakta da durmuyor… Şişeden ayrıldığı an! Şişe boşalmıyor! Bardak boşalmadığı zaman! O zaman bir yer dolmuyor! Herhangi bir şey herhangi bir şeye boşalmadığı zaman! O zaman neye dolduruyor insan! Ya da neyi boşaltıyor? Yoksa bir dolduruşa mı geliyor ki her an! Şişe yarım kalmış bardak ağzına kadarken! Bardak dibe vurmuş şişenin tepesine çıkılmışken! Şişe yarımken bardak neden ağzına kadardı! Bardak dipteyken şişeye ne oldu da tepesine çıkıldı? İşte bunlar bardağı taşıran son damlaydı! Şişenin tepesine çıkılmamalıydı! Bir şişe, İki bardakla beraber! İki bardak, Dört elle köşe bucak kaçmayı dener! İki el iki bardakta, İki el iki elle baş başa! Şişe tek, Bardaklar yanından ayrılsa da ayrılmasa da! Şişe bitmiştir artık bardaklar dolduğunda! Bardaklar sarılmıştır şişe boşaltıldığında! Bardaklar boşalmıştır artık Eller dört elle sarıldığında hayata! Şişe kırılmış bardağa! Bardak çatlamış şişeden dökülen olmayınca! Şişe kırgın Kalp dargın böyle olunca! Bir şişe daha gelsin Yanında bir bardakla! Aynı masaya, aynı hayata, aynı zamana! MS 24.07.09 İstanbul |