Beyoğlu’nda içmek…Beyoğlu’nda içmek... Bir çay da olsa... Bir çay bardağında... İnce belli... İnce belli hayallere dalarak... Bir çay bardağına kaç ince belli sığardaki göz ucuyla... Göz önünde olanlardan başka! Beyoğlu’nda içmek Bir çayda olsa… İki şekerli! Birinde çaya tat katar şeker, İkincisinde ise hayata Hayat memat meselesi Bir ince belli hikâyesi… Beyoğlu’nda içmek, Bir çayda olsa… Hayat daha yeni demlenirken Beyoğlu sokaklarında… Aynı hikâyede aynı zamanda… Bir sarhoşluk belirtisi! Çaydan değildir ki, anlaşıldı, anlaşılan ince belli… Beyoğlu’nda içmek, Bir çayda olsa… Bayat bir simit çayın yanında… Çayda simitten daha bayat bir endamda! İki bayat yan yana… İnce belli az önce geçti yanında… Beyoğlu’nda içmek, Bir çayda olsa… Bir akşamda… Bey olunmuş zamanlarda! Buyurun beyefendiyle girilen dükkânlarda… Hala beyliğin sürdüğü bu coğrafyada! İnce bellinin kıvrımlarına sıcak dokunmalarla… Beyoğlu’nda içmek, Bir çayda olsa… Tavşankanı renginde… Rengi solmuş hayallerle… Sevgilisinden ayrılmış bir kederle… Ölüme haber salmış bir belirtiyle! Aşkı yudum yudum içerken bir ince bellide… Beyoğlu’nda içmek… Bir çayda olsa… Değerdi her şeye ince belli, Bu dünyada! MS 04.05.2009 İstanbul |