zaman
// ömür denen mefhumun yazgısını sorgularken kader
salası okunur bir musalla taşında, an ve an geçer zaman// kırlangıç umutlar taşımaz artık yürekler bakır rengi akşamların sararttığı korsan gülüşlerin küheylan bakışlarında demir almaz umutlara,fora diyemez zaman vurursun kendini tam yüreğinden mülteci ağıtlarla savrulduğunda toz duman ağaran güne inat,ramak kalmıştır günbatımına bir hiçtir elde kalan avutmaz benliğini anlarsın vakit tamam son demindedir zaman her yas kendi ağıtını yakarken her ağıt gözyaşı her gözyaşı ağıt olmazmış… her beden solduğunda ruhunu sunarmış otağına ihramına bürünürken ruhun, falezlerinden kayarmış zaman vicdanının rıhtımında çiğ yağmış sabahlarında bir seher vakti buz kesmiş ayazlarında sicim sicim infazına koşacak gözpınarların vuracaksın kendini o zaman bilirim, şakağından ta derinden ey sevgili, yüreğinden, anlayacaksın… unutulmazmış hiçbir suç, hatırladıkça vicdan susmaların söz anlamaz Belkıs’ı olur dilin karşında durur Süleyman… sanrıların depreşir, başlar cümle hezeyan… vurgun yiyen yüreğinde demlenirken zaman Mevlüt GÖZDE 14/03/2012 Antakya ŞİİRİME BUĞULU SESİYLE YÜREK OLAN DEĞERLİ ŞAİR KARDEŞİM VE HEMŞEHRİM AHMET ÇOLAKOĞLU’NA VE EDEBİYAT DEFTERİNİN DEĞERLİ SEÇİCİ KURULUNA TEŞEKKÜR EDERİM... |