Su KüstüÇaresizlik gelir oturur eskimeyen duyarlılığınıza Günleriniz hep meşgul, ömrünüz hep feda üstünedir Bu iklimi susuz serüvenlerden güneşledik göç zamanında Lacivert karanlıklarda ve dağ başlarında Siz o zamanlar çizgisiz dosya kağıtlarına ödev yapıyordunuz Tam o an tahliye olduk gönüllü hapishanemizden Yurdumuz uzaktı, parasızdık, çevresizdik Yürüyerek tükettik gurbeti Geç kalmışlığımızdan şikayet etmeyiniz Ne iyi etmişsiniz ki bizi beklediniz İstasyonların bir sonuç olmadığını okullarda öğretmiyor eksik öğretmenleriniz Bilimsizlik bir çeşit kestane şekeridir, aç kalsanız da yemeyiniz Biz külhanbeyi ve pehlivan tefrikalarını kemiriyorduk siz küçükken Son dizesine mahrumiyet yazarken bu şiirin,duymadık sesinizi, ne demiştiniz Kuytu bir kayalığında en ıssız adanızın ateşler yakmadaydınız Hava bulutlanmadaydı, yağmurluk getirdik size neredeydiniz Sessizce çatlar kaya,dağ eskir, nasıl üşürsünüz bilemezsiniz Gözden düşmüş bir ağrıdır iç geçirmeleriniz eksik saatlerde Aklımızdan geçenleri söylesek bir dert ama anlarımızı bilseniz delirirdiniz Gündüzü kundakta geçiren gece gezgincisi yalancı tarih yazıcıları Dün bu çataktan geçtik dağınızı keşfetmeye neredeydiniz Kerem’den Ferhat’tan söz ettiniz ya terennüm nöbetlerinizde Kan fırtınasıdır aşk demediniz bir gün Anlamadık neydi derdiniz Kanadında karanfil taşıyan kartallar vardır bizim köylerimizde Güz zamanı kahverengi uçarlar Biz onlarla kül biçimi yaşardık Siz bir kez bile görmediniz Adınıza türkü devrinden uyaklar ürettik bu cenk meydanından giderken Göz yaşlarınız utandı, akmaz oldu, bir kez bile ölmediniz Aşkı duvarlara yazdınız elbet Elbet lütufla doğruldu yalnızlığınız Ay ışığına kor düşler yakıştırdınız ama sevgilinizi bir kez bile öpmediniz Şeftali, nar, üzüm getirmiştik tersine büyüyen ağaçlarımızdan Göğsünde çiçekler açan şahinlerin sarp yuvalarında sunduk size Niçin yiyemediniz Su küstü gülüşünüze kurban kestiğiniz kitaplarda Bu öykü çaresizdir, kütüphaneleri kirlettik demediniz Meçhul ve metruk kulaklarınız vardı Bağıra çağıra bir dağ geçti yanınızdan işitmediniz Kırda küçük kendine büyüyen dallar olur ya ağaç diplerinde Denk gelirseniz kırmayın Kimi zaman kaşları çatık bir gemiciyle uyanırsanız Denizleri vardır, çok rüzgarlı aldırmayın |