saçlarımda pastoral kırlar
mavi bir bilyanın içinden bakıyorum dünyaya
mavi mavi deniz mavi gök mavi yer mavi dağlar mavi zamanı tutuyorum avucumda parmakların ucunda zaman bakıyorum deliğinden bir iğnenin deliğinden sana ne ki benim deliliğimden sana ne ben mutluysam hasırdan bir döşeğin üzerinde uzanmışım yatıyorum hasırdan rüyalara kuruluyorum sonra kalkıyorum birden doğruluyorum döşeğimde günün doğduğu yerde doğuyorum bende yeniden kovuyorum zamanı kovalıyorum elimde tahtadan tekerim şarkılarla, türkülerle raksederek elma şekeri sürüyorum dudaklarıma sarı tarlalardan süzülüyorum ayçiçeklerini bekleyen çitlere doğru selam duruyorum mavi bir lokomotife, koçanların arasından mavi mavi üflüyor tutuyor nefesini gözlerime titriyor kavak ağaçları tüy döküyor bu mevsimde döküyor tüylerini, yoluyor kar yağıyor sanki bu mevsimde kaşlarımın arasına döküyor birer birer uzanıyorum kırlara sürüyorum burnumu yeşiline çimenin okşuyorum saçlarını sümüklü çocukların o sümüklü çocuklar bir gün yeniden ben olacak bu kırlarda ve sürecekler o duru yüzlerini saçlarıma ben bekleyeceğim belki de olamayacağım o bayramlarda kargalar yine uçacak eminim bu tarlalarda torunları olacak hatırlayacaklar belki de dedelerinin anlattığı hikayeleri ben burada yokken sallayacaklar bayraklarını neşeyle çiğ düşmüş bayram sabahlarında soluyacaklar buğusunu mor kirazların mavi bilyamın içinden bakarken uçurtmalar uçuşacak yine bu tarlalarda 11.03.2012 |