zamanın küf kokan memeleri...
Çatladı mermeri
Gül benizli hasretimin… Solmaya yazgılı kara satırlar, Artık anlatamıyor seninle ikimizi… Ayrılığı zengin kılıyor, Haramın haksız kazancı, Yapışkan, reçineli… Damağımda apışıp kalan zehir, Göğsünün ak suyundan almamış nasibini… Kâbusun balçığıyla yoğrulmuş rüya, Bu rüya kahır tozunu yutmuş tebeşirin… Dişlerim alacaklı hayatın ekmeğinden, Açlığım buram buram toprak kokulu, Elbet ısıracağım bir gün Zamanın küf kokan memelerinden… Karınca kolonisi, kurt sürüsü ellerin İştahla sömürüyor ciğerimi içimin. Kasveti pas tutan deniz feneri, Gemilerimi yaklaştırmıyor kıyısına Magmada dans eden gözlerinin… Güverteden havalandı demin martılar Yağmuru çağırıyorum yakamoz avuçlarımla… Yüreğimi deş ey yüzü solmuş şehir, İşte geldi damlalar… Eyvallahım! beni hasretinin göğünden düş… Hesabımız kalsın cinlerin mahşerine… Çığırından çıktı çağlarımın akışı, Kirpiklerinin süzgecinden geçiyor İncecik, delici göletlerim, Gözlerinde kalan derin bir bulut… Beni yazmaya hazırlan yağmurlardan, Yanaklarının çizgisiz deltasına… Yağmurların havada donan sülün… Bana yeniden konuşmayı öğret, Bu yangında susmak ölüm külfeti, Taşımak cehennemin ağlayan yüzü, İlk anne diyen bebekler gibi Ey aşkımı doğuran! Adını söyleyeyim yeniden. Bana yeniden konuşmayı öğret, Tuz gölü, yaramda beyaz suskunluk… dedi fatmani... |
ve gayet güzel şiir olmuş.
Tebrikler ve hayırlı bayramlar.