Biçilmiş Kaftan
doğarken biçilmiş kaftan verildi üzerimize
hayata bir değil on sıfır yenik başladık sen busun dediler bu olduk sen şusun dediler şu olduk bir kendimiz olma uğraşında mağluptuk ... renklerin önemi yok dediler siyahı sadece elbiselerde sevdik düşlerde bile renkliydi hayat oysa kimine önyargılı yaklaştık tanıdıktan sonra sevmeye başladım seni; sloganlarını çok duyduk aramızda sorun yoktu biliyorduk birileri hep sorun oluyordu aslında en mutlu akşamlarımızda ya da sabahlarımızda çayımızı önceden açık severdik temiz yürekler gibi içerdik hayatı sonradan koyulaşmaya başladı her şey gelen vurdu giden vurdu sonra hep vurdular yüzümüze gülüp arkamızdan konuşanların sayısı konuşmayanların sayısından çoktu ve hatta matematiksel bir hesabı bile yoktu bunun çokça ağlardım bir zaman, küçük yaşlarımda büyüdükçe küçülüverdi gözyaşlarım umutlarım gibi ömrüm gibi sonradan çok sonradan öğrendim arı kovanının yanından geçerken neden arıların saldırdığını özgürlüklerini alacak kişiyi elbetteki sevmeyeceklerdi ağlamıştım, başım şişhane gibi olmuştu komplo teorileri kuruyordum kafamda onlara karşı onları yok etme hırsıyla birlikte uyanıyordum uzunca bir süre devam ettikten sonra bu durum bir filimde gördüğümde anlamıştım özgürlüğün hayattan daha önemli bir şey olduğunu ve arıların yaşamsal alanlarını çaldığımı çok daha sonradan öğrendim....yk.... |