Kâsım'lar Bitmez!
Bir Kâsım var idi, Molla derlerdi,
"Yektâyım ilimde!" diye ünlerdi, Edebiyâttanda gayet anlardı(!) Tâbi ki, kendince!.. Yanlıştı hükmü, Çay’ın nizâsı bu, Deniz’le çok mu?! Birgün bir Irmağın vardı yanına, Çevirdi yüzünü suyun yönüne, Nefsi, kibr dağını dikti önüne Aklınca mugayir, Yunus şiiri; Şeriata uymaz yapar çeviri! Atar, her sahife suda Balık’tır Her şeyi var eden Yüce Halık’tır Sebepler içinde sebebi "ok"’tur Anlamadı Molla, zanla iş tuttu, Binlerce şiiri ırmağa attı! İnâtla iddia, birleşti onda, Hata bulmalıydı Yunusta, yönde! Pişmedi ki o can, on-onbeş günde! Molla Kâsım netsin, kibrle avuttu, Ölçü ne, şeriât... hepsin unuttu! Hırs helâka sebep, bilmeli mü’min! Bir mi, Şimâl ile ashab-ı yemin? Diline dikkat et, kaygan bu zemin! Helâktır encâmı bir küçük sözün! Zân etme, mânâyı görmezse gözün! Bir yere gelince, sarsıldı Kâsım! Aylardan bahardı, değildi Kasım. Darbe şiddetliydi, sözse çok cesim; "Sen sigaya çeken bir kasım gelir," Sanır, Hakk’tan ari bir sözün bulur! Ozan İlo’m, Kâsım her devirde var, Mânâyı görmezler, eylerler bizâr, Halbuki az cehdle künhünü sezer! Amma, zahmetli iş, hoşuna gitmez, Boşuna dert etme, Kâsım’lar bitmez!... 08.09.2007 |