Soysuzlar, çıkmış dağa,
Bir kurşun vuralım mı?
Ne söylersin be ağa;
Kökünü kıralım mı?...............Makberî

Elhâk, kırmak gerekli,
Bunlar değil, yürekli,
Kan dökerler sürekli,
Destûr ağam, kıralım!...........Ozan İlo

İhânet, perde perde,
Bu nâmerd yara derde,
Cümlesinin bir yerde;
Hesâbın soralım mı?..............Makberî

Sormak, farz oldu gayrı,
Hemide var çok hayrı,
Bırakıp; Vah’ı, seyri;
Bir bir hesâp soralım!..........Ozan İlo

barzani,talabani,
İki çapsız bir yani,
Destek verirmiş hani;
Başların yaralım mı?.............Makberî

Hemi un ufak kırak,
Kanları ne renk görek!
İki başlı Engerek;
Tam ortadan yaralım!............Ozan İlo

İhânetin yok afı,
Arz-ı mevuddur safı,
Beklemeden son gafı;
Sur olup duralım mı?.............Makberî

Sur döşümüz, aşılmaz,
Bunlar uşak şaşılmaz,
Sanıyorlar düşülmez;
Ben hazırım, duralım!...........Ozan İlo

Dağlarda, sıra sıra,
Gitmeli, kıra kıra,
Conininde bu ara;
Defterin dürelim mi?.............Makberî

Defter, kitap toplarım,
Listelere eklerim,
Coni’yide beklerim
Dürmek caiz, dürelim!...........Ozan İlo

Hainlik bunun işi,
Kişi değil, bu dişi!
Kırıp ağzından diş’i;
Yerlere serelim mi?..............Makberî

Süreceğiz, yerlerde,
Görecekler körlerde,
Bunlar nazik, cırlarda!
Pestil edip, serelim!...........Ozan İlo

İsteyen, yazsın yazı,
Bu onun yürek sözü,
Gülsün şehidin yüzü;
Irak’a girelim mi?...............Makberî

Şehîdler ölmez, diri,
Onlar Habibin yari,
Musul, Kerkük göz nuru;
Irak bizim, girelim!............Ozan İlo

Aman derse, acıma,
Yoksa, gider gücüme,
Makberî’yim öcüme;
Teselli verelim mi?..............Makberî

Dilesede amanı,
Geçti onun zamanı,
İlo’nun yok gümanı;
Lâyık neyse verelim!............Ozan İlo
15.10.2007/00.10