" sen de unutma "“ saçlarının siyahına namuslu bir sevda ile dokunmuştum, unutma “ Ben aslında bir ’hiç’ i sevmişim beş paralık yüreğimle Zehir zıkkım yer sofralarında Bir kâse hayal kırıklığı sundun Ve ilk adım da ilk gördüğün ilk sıcaklığa dokundun Unutmam / Sevgi azlığı diyelim Kan uyuşmazlığı unutmam / Yaşmaklı ninemin dizleri dibinde Namuslu sevda masalları dinleyerek kıvrılırdım hasıra Aldanışım ondandır Ay ışıtırdı umutları gözlerimi kısardım Çıkartır tebessümü çengeline asardım Susardım Unutmam Ben sözlerini değil Ben kahve çiçeği gözlerini değil Ben bir ’hiç’ i sevdim Bu şiir, sahte sûretine silgidir Bu şiir, geri çekilişim Bu şiir, son yenilgidir Unutmam Karmakarışık sakalında dedemin Tek bir damla göz yaşım süzülüyor bak Bıçağıyla yonttuğu tahta parçalarına bıraktım hayal kırıklığımı Oğul ! dedi fısıltıyla ’kahpelik kanının hükmünü sürer’ unutma ! Unutmam Dedim ya namuslu bir sevda idi memleket gözlerimde ışıyan Toprağa sarılır gibi avuçlamıştım yüreğini Saçlarını okşayan bakışlarımdan kıskanmıştım siyahı Hasretimin katığı Kokunu doğramıştım rüzgara Unutmam Gözlerinin fiyakasını bozan yaşlara dokunmamalıydım oysa Hüzünler ayak sürüyorken mütemadiyen Yalnızlığın mahrecine fısılda ayrılığı Şu koluna giren yağmur taneleri kadar masum değilsin ki Güz mevsiminde küs çiçekleri serpilir saçlarına Ve sen hala mahremindesin sevdanın Oysa ben çoktan girdim yokluğunun koynuna Sen de unutma ! --- aras ------- |