)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-367-)(-)(-)(
*******************************************************************************
******************** Gurbet El ******************** Hangi varlık kurmuş temel taşını Yıkılmıyor yıkılmıyor gurbet el Mahşere uzanmış dağın başını Çıkılmıyor çıkılmıyor gurbet el Bulamadım erkenini tezini Söndürmedi ateşini közünü Sabunla yıkasam kirli bezini Sıkılmıyor sıkılmıyor gurbet el Usandım ben toprağından taşından Bıktım artık iki gözüm yaşından Ali Kara çalar sazın başından Kalkılmıyor kalkılmıyor gurbet el *********** Ali Kara *********** 1954 yılında Şavşat’ın Dabatrul (şimdiki adı Meşeli) köyünde doğdu. İlkokulu köyünde, ortaokulu Şavşat’ta ve liseyi Artvin’de bitirdi. Aşık Kara’nın oğludur. Aşıklık geleneğini ve halk şiirini küçük yaşlardan itibaren öğrenmeye başladı. İlk bağlama derslerini babası Aşık Kara’dan aldı. Ayrıca yöredeki birçok aşık aracılığıyla da geleneğe ilişkin bilgisini pekiştirdi. İlkokul son sınıfta şiir yazmaya başlayan Ali Kara, önce İstanbul’da bir hastanede göreve başladı. Sonraki yıllarda Şavşat’a yerleşen Ali Kara, görevini burada sürdürmektedir. Şiirlerinde çeşitli konuları işleyen Ali Kara’nın eserleri değişik gazete ve araştırmalarda yeraldı. Ayrıca yayına hazır yaklaşık 200 şiiri bulunmaktadır. KAYNAK:© BeKa Sitesi ******************************************************************************** )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-367-)(-)(-)( Sevdiklerimizden ayrı koysan da Kusuruna bakılmıyor gurbet el Kader deyip gönül boyun eğsen de Bazen kahrın çekilmiyor gurbet el Başıma bin çile dert yağdırırsın Bütün sevenlere gün saydırırsın Her zaman hasrete baş eğdirirsin Sen/le başa çıkılmıyor gurbet el Ayrılanın yüzü gülmüyor niye Bile bile sever gönüldür bu ya Şimdi o sevdiğim ne yapar diye Sanma kafa takılmıyor gurbet el Bir vuslatı bize uygun gürmezsin Bir gün olsun sevgi ile sarmazsın Özleme sur olup geçit vermezsin Nasıl senden bıkılmıyor gurbet el Ela gözlü siyah saçlı sevdiğim Bu yüzdendir sana boyun eğdiğim Görmediğim günler dizim dövdüğüm Sana da, iç, dökülmüyor gurbet el Seviyorum dedim n’olursun anla Haydi engel olup, kolaysa önle Cananın sevdası girmiş se gönle Ne yapsan da sökülmüyor gurbet el Bu Lüzumsuz tutulmuşsa nigar’a Dert üstüne oturursun tagara Ard ardına eklenirse sigara Sebepsiz ce yakılmıyor gurbet el Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz |
ne kadar rahat ne kadar berrak mısralar
billmediğimiz bir gönül dostunu daha tanıttırdınız
tebrikler teşekkürler selamlar