SİTEMYüzünde hüznü gördüm bu mevsim Geçtin içimden sonbahar gibi Gözlerin aynalarda kırık suret Yüzün hüzünleri yaralar gibi Tenimi kesiyor sesindeki hıçkırık Sus, sanki çağlar bitecek konuşsan Suru bekleyen zaman kanatsız Soluğun tenimde tufanlar gibi Yoksulların avucunda gözyaşıyım, Her gün açılır seni dilenirim bahtıma Yeter mavi gözlerinde çok yoruldum Gözyaşın yanağında aşkımı boğar gibi Ben kanatsız kuşum kırılan gönlümdür Şu tenha gökyüzünde vurulan gönlümdür Adaletsizlere sorulmasın vebalim Bahtına sehpalar kurulan gönlümdür Demir parmaklıklar indi tutsak ruhuma Endişe ezeli ağlarını ördü fikrime ansızın Bir zaman aklımı kaçıran gözlerin Şimdi esirini zindanından kovar gibi Sensiz her nefeste hançer iner bağrıma Sensiz her anıma bir düğüm atılır Göğsümde bir yaralı taşırım sensiz Sensizlik her anımı kurşunlar gibi Uykularım kâbusların sermayesi oldu Korkak gölgeler gecelerimde saklanır Koynumdan hülyalarımı çalan hırsız Bir köşede deliksiz uyuklar gibi Her gece düşümde yağlı urgan görürüm Musallada kendimi üryan görürüm Çığlıklarım çıkar mahzenlerden Aynada gördüğümü giryan görürüm Çağlar getirir çığlar düşürür adın Bense adına mühürlenen serseri Bana bu kahrı reva gören maviler En çetin hesabını sorgular gibi Sevdalara kefen sayarım vefasızlığı Seni unutacak her soluğu keserim Ben mührümü gözlerinden aldım Oysa gözlerin bahtımı karalar gibi Güllerim soldu kana bulandı baharım Gönül bahçemde bülbüller matemde tutmakta Çiçeklerden ağıtlar yükseliyor dinle Halime ayvalar bile ağlar gibi Aşığım ölüp dirilmek nedir bilirim Kaşlarında gerilmek nedir bilirim Can pahasına düştü ömrüm ardına Canımla yoluna serilmek nedir bilirim Hangi mızrap vurur ıstırabımı bilmem Hangi ses verir bu kırgın besteyi Tükettim gönül servetinin mirasını Öfken gönül mülkümü yağmalar gibi Bakışlarının değdiği yerler zindandır bana Ben bu kuyulara gözlerinden düştüm Bütün damarlarımdan çekildi kanım Sensiz ellerim çürük dallar gibi Çağların en büyük yalanına kandım Okyanusları içsem de yandım Yine de dinmedi yalancı susuzluğum Ta ki bir yudum bakışınla kandım Yeter bu esaret beni gözlerine hapset Adımı dudaklarına sözlerine hapset Ne yerlere ne göklere sığmadı kalbim Yeter hasretinden azat et dizlerine hapset |
Geçtin içimden sonbahar gibi
Gözlerin aynalarda kırık suret
Yüzün hüzünleri yaralar gibi
Tenimi kesiyor sesindeki hıçkırık
Sus, sanki çağlar bitecek konuşsan
Suru bekleyen zaman kanatsız
Soluğun tenimde tufanlar gibi
.....
güzel dörtlükler
tebrikler şair