BİN YAŞINDA
Yüreğim sırılsıklam olmuştu gözlerinin yaşında
Seni sevmekle başlayan acılarım şimdi bin yaşında Namlulara eğilmezken bir zamanlar Meğer bir tebessüme teslimmiş Meğer bir bakışınla tükenecekmiş ömrüm Şimdi bin bela var başımda Uzaklardan salladığın elin Avuçlarımda ter olmadı İçime süzülen gözlerin Bir kez bana yaklaşmadı Ve sen hiç yanımda olmadın Geceler kaldı bana Tek damarlık acılar Yüreğim tükenesi bir damlaydı gözlerinin yaşında Seni sevmekle doğan bu yürek şimdi bin yaşında Dağlara sürgünüm gider Ovalarda gölgem dolanır Varlığının tılsımı bir duman gibi başımda Giderse cesedim gider yanından Kalırsa ruhumun ateşi Bir de resimlerde duvarlarda Gelip geçtiğin yollarda Yüreğimin kanı kalır Sen görmezsin Sen anlamazsın Belki ben de terk edeceğim bu kenti Ama sevdan seyyahlığını yapacak ömrümün Gittiğim her yerde aşklar seni hatırlatacak Ben bin yaşına geldiğimde Anıların acısı kalacak geriye İhtiyar yüreğimle Hep aynı mevsimde olacağım Yine geceler saracak beni Tek damarlık acılar Kanım silinmeyecek resimlerden duvarlardan Başımda sevdanla duracağım Ve sen bir başkasını sevdiğinde Ben bin yaşında olacağım MESUT SÜTÇÜ |