inadına.bu şehri bırakıp gitmek yetmez taşıdığım bavulda kırmızı papuçların kurdelemsi havasında ismini kendini saklıyorsun düşündükçe uzuyorsun sanki oysa kısaydı boyun en çok buna takardın erkekliğin garip hüznü işte çerçevenin iç dünyasında tek pozduk çekimser dokunuşların niyeti sevişsel yönlerin siyah gecesi örneğin yeterli değildi öpüşlerin ıslak tınısı dudakların kızarırcasına içime çekerdim seni o an evren kainat dursa kapardık pencereyi küçük hislerin büyük yolcusuydu savunduğun erdemliğin yeşil gözlü bir dev gibi uzanırdın göğsüme o vakit kadınlığa şükreder sarmaşık vari dolanırdım çıplak terine bir gün vedanın bizans oyunları sergilendi tek sahne tek perdelik halde yaslandı yamacıma nedense buzdan bakışın çatlağı yoktu yama misali kapanmış mimikler suretinde eğer hayat kalabilme gücü veriyorsa tereddütsüz nokta virgüle küsmüyor akrep yelkovana asılıyorsa bir adım bin adım demektir yol uygunsa köküm kurumadı henüz inadına yokluyorum ömrün kaymak tadını... lamour |
çerçevenin iç dünyasında tek pozduk****
çekimser dokunuşların niyeti
sevişsel yönlerin siyah gecesi
örneğin
yeterli değildi öpüşlerin ıslak tınısı
dudakların kızarırcasına içime çekerdim seni
o an
evren
kainat dursa kapardık pencereyi
bu gibi tüm bölümler oldukça aanlam-mana ve şiirsel peysaj olarak oldukça düzenli ve tınısı sesi armonisi ritmi iyi.
yalnızca son bölümdeki ''eyer'' acaba eğer mi olmalı? bir bakıverseniz ...
tebrikler