SENDedim ki, Dost elinden gel olursa Seve, seve gidilir Demedim ki, Seven yürek ilmek, ilmek sökülür. Geldim, gördüm Gözlerin kin yatağı Yüreğin buz dağının alası Niyetine yüreğimi sunmuşken Yine zehirledim, yine zehirledim Ben beni Sana mıydı sevi, sevi gelişler Bir sırat köprüsü oldu Keşke Doluşlu gidişler Gün olur belki yine geliriz yüz yüze Artık benzemez yüreğim düne Küfürler yağdırıyorum Masumiyetimi karaladığın o güne Yarınım yok, yarınım yok Ağladıkça kan damlıyor göğsüme Bulutsuz bir yolculuğa yine yol aldı gönlüm Dedim ki, Gülüşüm kalsın sende Bir bedende iki can gibi Yüreğini acıtırsam ateşlere at beni Nereden bile bilirdim ki, tuhaflığa yol almışım Bir tohum gibi çakılın gölgesinde kalışım Sol yanımı parsel, parsel satmışım Vur neşteri vur. İçinde adının geçtiği her sözcüğe Baş kaldırıyorum Ve dilimin bile dönmediği Bu sevdanın kepazeliğinden utanıyorum. Utanıyorum. Cemre düşmüş toprak misali Bahara uyanan gönlümde Nefes, nefes sana uzayan yollara koştum Eşi yoktu, adı yoktu, benzeri yoktu bu sevi’nin Ta ki ; Yüreğimi kanatan sözlerini duymadan önceye dek. İçim acıdı, Seninde için acıdı mı? Bittin işte! İçimde son bulan hayat gibi Sana buz tutan yarımı bıraktım ve gittim. Sana buz tutan yanımı bıraktım ve gittim. 25.12.2010 SAAT 21,38 Duygularımı hissederek dile getiren Kıymetli kardeşim Hasan Dağ beyefendiye sonsuz teşekkürler. Saygılarımla. |
........................................... Saygı ve selamlar..