KAAB İLE HIRKA
“beni örün, beni örtün!”
bir şey var: eski sözleri uzun ve anlaşılmaz şeylere gömdüm gördüm: sözlerin kumunda bir vaha idi yaz duydum, yeşil kuş, hadra! dedi, ‘siz, ölmeden önce ölün!’ “beni örün, beni örtün!” gördüm: göğsünden kopan güneş’ti yeşil sözü gördüm avucunda doğan nehri bir kemerdi; giyindim aşk’ı hırkamı ördüm bürde! dedi ‘üşüyordun, sana verdim!’ “beni örün, beni örtün!” sessizlikti, gülü doğurdu yüzümü Yüzüme dönüm Zaman, gül’dür; gülü böldüm yeşil gülü: semerkant’ül fuad yürüdüm aşklara doğru hüzün geldi, baned suad! dedi, ‘gömün!’ “beni örün, beni örtün!” |