HURUFİ SONNET
nesimî ve mansur’la tenim dağıldı benim;
kendi yasımı tuttum, ölüydüm, aşk şehidi... bir ayna düşer de kırılırken bedenim, söylenen söylenmeyenle mühürlendi idi... düşüş düşleri oldum... –ve ‘kendinle seviş!’ dediler... Söz’ü gördüm... zaten nicedir üstünde kar ve inkarla belenmiş meneviş sırları var! âh bu zehebi gecede, at üstünden ‘eğer’i, atla kayıtsız koşulsuz dörtnala, o serseri aynaya... bu hurufi hecede ol!.. çıplak, mücerred ve hırkasız, çulsuz... ordayım işte... gelgelelim, hiç bilmedim yerimi; âh, elimle yüzerim elbet kendi derimi... |