ey gölge !ey gölge ! hey sesini duymadığım, perdelerin ardından bile görmediğim sana sesleniyorum duy beni ! gördün mü beni hiç ! gözlerimdeki umudun nasıl yarım kaldığını, kalbimi alıp ellerine, nasıl kalp masajı yaptıklarını ? canlıyken, ruhumun nasıl haykırdığını ! sonra; bir pamuk şeker verip ellerime masallarda da kötülük var dediklerini ! görmedin ! tanımadın ki beni. bir güne nasıl başlanır ey gölge ! sadece umut olsun isterim yanımda. arkadaşım o olsun. yoksa nasıl dayanabilirim ki yarınlara. sorgulama zamanın olmadı mı ey gölge ! belki olmamıştır. ben zorunlu yargıçlardanım. zorla; geçmişimi,bugünümü,geleceğini sorgulayanlardanım. çok zor bilir misin ? nereye ait olduğunu bilememek. acının yerini kestirememek. ve yaşamaya devam edebilmek için görmemek ! belki kırıldın. belki çok haklısın. ama çok törpülendim. törpüden çıkmış talaşıma gözyaşlarım aktı. sızılandım. ve öylece kaldım. şimdi korkuyorum ey gölge ! anlayabilir misin bilmiyorum |