sibel...düşerken ağlıyordu sibel... hani zordur ya yalnızlığa atılan ilk adım. yalvarılan nöbetler; lal anahtarını saklarken, bulutun acımasızlığına, kırmızı döşek çizilmiş neşterden. düşerken ağlıyordu sibel... hani zordur ya vatan bilmek yarin kucağını. dışavurum inişler; diken diken olurken, gülün ram olan haline, bir şifa bekler hekiminden. düşerken ağlıyordu sibel... hani zordur ya kovulmanın verdiği çıplaklık. hedefsiz inişler; ateşin bağrına oluyorken, sönmekten değil korkmak, korku; terkedilmiş ricasız bir emirden. düşerken ağlıyordu sibel... bulutuna küskün, yavru bir inci tanesi gibi... sibel : yağmur bulutundan yeryüzüne düşen, havadaki ilk yağmur damlası. |